AK Parti İstanbul Milletvekili Tülay Kaynarca, 2004 ila 2009 yılları arasında Silivri Belediyesi’ni yöneten AK Partili siyasi kadro ile bir toplantı düzenledi.

Peki bu toplantı ne toplantısıdır?

Bana göre bu toplantı; AK Parti içerisinde kendi makam ve fırsat beklentilerini her şeyin üzerinde tutanların toplantısıdır.

Üç dönem kuralı gereğince önümüzdeki genel seçimlerde milletvekili seçilebilme şansı bulunmayan Tülay Kaynarca’nın gözünün Silivri Belediye Başkanlığı koltuğunda olduğunu artık bilmeyen kalmadı.

Recep Tayyip Erdoğan, MHP ile başrolünü oynadıkları Cumhur İttifakı’na çok önem veriyor…

MHP ise Silivri Belediyesi’ni “partinin gözbebeği” olarak kabul ediyor.

Ancak Tülay Kaynarca; Cumhur İttifakı’na zarar verme pahasına kendi şahsi koltuk ihtirasını her şeyin üzerinde görüyor.

20042009 arasında AK Parti’den Silivri Belediye Başkanlığı yapan Hüseyin Turan; Kaynarca’nın belediye başkanlığında “Meclis Üyesi + Belediye Başkan Yardımcısı” görevine razı olduğu düşüncesini oluşturacak bir tablo çiziyor.

AK Parti’ye iktidar olduktan sonra dahil olan ve istediği adaylıkları alamayınca ayrılarak Gelecek Partisi’ne giden Metin Karakaş ise Gelecek Partisi’nden de umduğunu bulamadığı için yeniden AK Parti’de “Meclis Üyesi + Belediye Başkan Yardımcısı” görevine razı görünüyor.

Peki ben de şunu sorguluyorum;

Bu toplantı, her ne kadar Kaynarca, Turan ve Karakaş’ın demokratik açıdan bakıldığında “hakları” olmasına rağmen; AK Parti dinamikleri açısından bakıldığı zaman Recep Tayyip Erdoğan’ın kararlarını delme arayışı değil midir?

Kendi kişisel koltuk beklentilerini Cumhur İttifakı’nın da üzerinde görme refleksi değil midir?

Tabi ki bunun bir açıklaması olacaktır…

Yok efendim biz eski çalışma ekibi birbirimizi çok özlemiştik, her şeyde de siyasi bir kulp aramayın” falan diyeceklerdir mutlaka…

Muhahakkak ki bu bir "konuşma stratejisi"dir...

Ancak görünen köy de kılavuz istemez…

Siyasetten bir parça anlayan insanlar her şeyin farkındadır...

Ne hırsmış, ne ihtirasmış arkadaş…

Helal olsun…