Sevgili Silivrililer,
Bizler neyiz?
Silivri’nin gazetecileriyiz değil mi?
Peki hepimiz “gazeteci” (!) miyiz?
Gazeteci, haksızlıkları yazan ve yazabilen insandır.
Haksızlıkları yazamayıp da; o da iyi, bu da iyi, herkes iyi diyen bir insan gazeteci değildir.
Neyse şimdi gelelim konumuza…
Silivri Hasan Özvarnalı İlkokulu velilerinden çok sayıda şikâyet geliyor.
Bu şikâyetler “akçeli işlerle” yani parayla ilgili…
Her yıl devlet okullarına genelgeler yayımlanır ve “öğrencilerden, öğrenci velilerinden para toplamayacaksınız” denir.
Ancak yine de toplanır…
Bu para toplama meselesine bir yere kadar hak veriyorum aslında.
Koskocaman okulu çekip çevirebilmek ve hizmetleri belirli standartlarda sunabilmek kolay değil.
Devletin verdiği ödeneğin yetmediği durumlarda (ki çoğu zaman da yetmemektedir) velilerden bağış toplamak kaçınılmaz oluyor.
Ancak bu bağış toplama meselesinin de bir ölçüsü olmalı.
Gerçekten ama gerçekten evine ekmek götürmekte zorlanan velileri ille de okula para vereceksiniz diye zorlayamazsınız.
Hasan Özvarnalı İlkokulu Müdürü Tuğba Seymen’in okulda zırt pırt para toplattığı ve ekonomik durumu kötü olan velileri de “bilmem ne kadar vermezseniz çocuklarınız okuldaki sosyal faaliyetlere katılamaz” şeklinde adeta tehdit ettiğini duyuyoruz.
İlkokul öğrencisi kaç yaşındadır?
8-9-10 yaşındadır…
Bu çocukları anneleri babaları okula para veremiyor diye arkadaşlarından ayırmaya kalkarsanız çocukların psikolojilerini bozarsınız.
İşte o zaman kindar bir nesil yetişir…
Tuğba Hanım bu konuda gerçekten çok problemli…
Defalarca inceleme ve soruşturma geçirdi…
Birçok veli kendisini çeşitli yerlere şikâyet etti.
Bazı veliler bize de telefon ederek yakınmalarını iletiyor.
Ancak Tuğba Seymen’in para toplama inadı büyük bir ısrarla devam ediyor.
Uyarılıyor yine yapıyor...
Tekrar tekrar yapıyor...
Buradan Silivri Kaymakamı Ali Partal’a da sesleniyorum.
Tuğba Hanım’la ilgili bu şikâyetlerin ciddi bir şekilde değerlendirilmesi ve kendisinin de eski uyarılardan daha yüksek bir dozda uyarılmasında fayda var.
