Ergün ve Gülcan çifti evlenerek kendilerine mutlu bir yuva kurdu. Sıcak bir yuvaya kavuşmak için bankadan kredi çekerek kendilerine bir ev aldı. Bir süre sonra Sevginur adındaki çocukları dünyaya geldi. Şu anda 11 yaşında olan Sevginur'un 4 yaşındayken lösemi hastası olduğunu öğrenen Diri ailesinin sıkıntılı günleri başlamış oldu. Sevginur'un doktoru, 'eğer bir kardeşi olursa ilik nakli olabilir' dedi ve ailenin Ayşenur adında ikinci bir kızı dünyaya geldi. Aile, ablasına şifa olacak olan Ayşenur'un da guatr hastalığı olduğunu öğrenince yıkıldı. Ailenin 9 ay önce de Emirhan adında bir erkek çocukları dünyaya geldi. Emirhan'ın sağlık durumunun iyi olmasına sevinen 3 çocuklu aile hastane kapılarını aşındırmaktan geçim derdine düştü.
Yeter ki çocuklarım sevinsin!
Evlerinde eşyaların sağdan soldan toplama olduğunu söyleyen anne Gülcan Diri, "Üç çocuğum var. Biri 11 yaşındaki lösemi hastası Sevginur, biri 7 yaşında Ayşenur ama 3 yaşındaki çocuk gibi gelişimi zayıf guatr hastası ve 9 aylık oğlum Emircan var, Allah'a çok şükür onun bir şeyi yok. Lösemi hastası kızımın tedavisi devam ediyor. 17 yaşına kadar tedavisi sürecek. Evimizdeki eşyalar sağdan soldan toplama. Çocuklarımın kıyafetleri bile sağdan soldan gelme. Kendim giymesem de olur, çocuklarıma versinler yeter. Çocuklarım sevinsin bana yeter" ifadelerini kullandı.
Odunumuzu öğretmen getirdi
Oturdukları evi kredi yoluyla aldıklarını ifade eden Diri, "Eşim iş olunca inşaatta çalışıyor. Günlük para alıyor. Ben işe yeni girdim. Aldığımız parayla evimizin taksidini ödeyemiyoruz. Evi ben kendim aldım. Kızımız 40 günlüktü, 4 yaşına gelip de böyle olunca çaresiz kaldık. Kredileri ondan bundan borç alarak ödemeye çalışıyorum. Şu an 3 aylık gecikmem var. Kendim kuru soğan yesem de olur, çocuklarım aç kalmasın. Onlar için uğraşıyorum, onlar için çabalıyorum. Dershaneye verdim, parasını başkaları ödüyor. Kızım dershaneye devam ediyor. Borç alarak verdik. Sağlık tedavilerinde yardımcı oluyorlar. Benim evimin borcu var. 103 günüm kalmış ödemek için. Onu da ödeyemezsem, ne yapacağım bilmiyorum. Suyu iki aylık gecikmeli belki ödeyebiliyorum. Sobanın odununu da kızımın öğretmeni getirdi. Kömür zaten yok, nasıl alacağım? Sobanın üst kapağı da kırık" şeklinde konuştu.
Fatma SARIBIYIK YILDIRIM - Gazetem İstanbul