Özcan Işıklar, her yıl olduğu gibi yine Brüksel’e gitti.

Bu sefer yanına Ömer Sebahattin Çetin ile 3M’yi yani Meral, Mervegül ve Melis’i almadı.

Sadece oğlu Sencer ile birlikte gitti.

Silivri Belediyesi tarafından yapılan resmi açıklamada, Işıklar’ın Open Days Avrupa Bölgeler ve Şehirler Haftası etkinliğine katıldığı belirtildi.

Işıklar, bu tür gezilere katıldığı zaman gerek Silivri Belediyesi’nin internet sitesinde, gerekse yandaş Hürhaber gazetesinde “yok efendim şu toplantıya katıldığı yok efendim bu toplantıya katıldı” şeklinde boyanarak makyajlanmış açıklamalar yayımlanıyor.
 


Sevgili Silivrililer,

Şimdi eğri oturup doğru konuşalım.

Bu tür toplantılar, yurt dışına giderek gezip tozmak için birer bahanedir.

Silivri’ye dönük olarak “... efendim şunlarla toplantı yaptık, efendim falanca konuları konuştuk...” diye açıklamalar yapılır ve çektirilen fotoğraflar yayımlanır.

Yandaş Hürhaber Gazetesi, “.... oooooooo Özcan Işıklar şu toplantıya katıldı, şu oturuma başkanlık etti (breh breh) falancayla filancayla görüştü, ne kadar başarılı bir belediye başkanı olduğu konusunda Avrupa’yı kendisine hayran bıraktı...” (hihihihohohohoho kusura bakmayın gülüyorum) diye başlıklar atar...

Kısacası adam orada sefa sürer...

İşte bu işler de böyle yürür gider...
 

Ancak benim dikkatimi çeken bir şey var.

Işıklar, ilk başkan seçildiği 2009 yılından itibaren her yıl Ekim ayında Open Days toplantılarını bahane ederek Brüksel’e gidiyor.

Ve her seferinde de kalabalık bir arkadaş grubuyla gidiyor.

Şimdiye kadar hiç yalnız gittiğini hatırlamıyorum.

Örneğin geçen sene 20 kişiye yakın bir grupla gitti.

Neredeyse uçak kapatacaklardı yani...

Bu 20 kişi arasında kimler vardı bir sayalım; belediye meclis üyeleri vardı, Ömer Sebahattin Çetin vardı, 3M yani Meral, Mervegül ve Melis vardı.

Şimdi bu 3M taa oralarda ne iş yapıyor diye sorarsanız;

Meral o tarihte halkla ilişkiler müdürüydü ve Işıklar’ın halk ile olan ilişkilerini organize ediyordu.

Mervegül biliyorsunuz özel asistanı. Kendisini asiste ediyordu...

Melis de belediyenin fotoğrafçısı. Işıklar’ın fotoğraflarını çekiyordu.

Yani şimdi ben haklı olarak merak ediyorum; taa Silivri’den Brüksel’e kadar niye özel fotoğrafçı götürülüyor?

Fotoğrafınızı heyetteki diğer 19 kişiden birine rica edip çektirsen olmuyor mu?

Maşallah yani sanki Kral bilmem ne bin Abdülaziz’in yurtdışı gezisi gibi...

Geçen sene bu konular çok yazılıp çizilmişti o nedenle Işıklar bu sene Brüksel’e giderken yanında özel fotoğrafçı götürmedi.

Ne de olsa büyük ihtimalle 6 ay sonra erken yerel seçim var; Silivri halkının paralarıyla yaşadığı bu saltanatı kısa bir süreliğine toplumun gözünün içine içine sokmamak lazım.

Bu sene idare ediversin artık fotoğraflarını oğlu Sencer çeksin.

Olmaz mı yani; Sencer fotoğraf çekmesini bilmiyor mu?

İlle de yanında tırnakları ojeli bayan fotoğrafçı mı olması gerekiyor?
 
Bu arada efendim unutmadan bilgi verelim; ayıptır söylemesi Brüksel’de çok lüks gece kulüpleri ve kumarhaneler de var. Kumar merakıyla tanınan Işıklar akşamları o kumarhanelere şöyle bir uğradı mı yoksa uğramadı mı orasını bilemiyorum tabi.

Eğer ki uğradıysa kumarda acaba kaç para kaybetti?

Belki de kaybetmemiştir...

Malum Silivri Belediyesi borç batağındayken belki kumarhanede üç beş kuruş kazanır da bağış yaparak belediyenin kasasını rahatlatır.

Ne dersiniz Sevgili Silivrililer, Işıklar yapar mı öyle bir hayır işi...

Ama şimdi günahını almayalım; bu sene Brüksel’e giderken yanında tırnakları ojeli bayan fotoğrafçı götürmedi.

Bu da bir tasarruftur.

Silivri Belediyesi borç batağındayken, Brüksel’e tırnakları ojeli bayan fotoğrafçı götürmemek de bir tasarruftur.

Değil mi efendim?..