Siyaset yapmak zekâ gerektirir.

Hele ki Silivri’de siyaset yapmak daha çok zekâ gerektirir.

Ancak gazetecilik yapmak da zekâ gerektirir.

Silivri’deki siyasetçilerin en büyük sorunu bazı gazetecilerin zeki olmasıdır.

Yine siyasetçilerin en çok sevdiği gazeteci tipi “embesil gazeteciler”dir.

1980’li yılların başında, rahmetli Turgut Özal o dönem Anavatan Partisi’ni yeni kurduğunda; mitingler için kalabalık toplayabilme sorunu yaşanıyordu.

O günlerde yapılacak olan ilk İstanbul mitingi öncesinde “İbrahim Tatlıses konser verecek” diye duyuru yaparak halkı meydana toplamışlar ve arkasından da Özal çıkarak konuşma yapmaya başlamıştı.

Cumhuriyet Halk Partisi Silivri İlçe Yönetimi tarafından bangır bangır duyuru yapılıyor ve partililer Pazar günü yapılacak olan pikniğe davet ediliyor.

09 Eylül Pazar günü, CHP’nin kuruluşunun 99. yıldönümü sebebiyle Çayırdere’de yemekli bir piknik düzenleneceği belirtilerek partililerin bu pikniğe katılması isteniyor.

İlk bakışta ne kadar güzel değil mi efendim?

Yaz mevsiminin son günleri…

Çayırdere’de ormanlık alanda piknik…

Mangal falan da olacak…

Üstelik bedava…

En az bin kişi toplanır diye hesap ediliyor.

Tabi parti içi muhalifler de boş durmuyor.

Neymiş efendim; piknik diyerek milleti toplayacaklarmış. Sonrasında Özcan Işıklar çıkarak 2019 seçimleri için yeniden aday olmak istediğini açıklayacakmış. Böylece pikniğe katılanlar sanki Özcan Işıklar’ın destekçileriymiş gibi lanse edilecekmiş. Binlerce partili sanki Işıklar’ı destekliyormuş gibi yanıltıcı bir görüntü oluşturulmaya çalışılacakmış...

Tabi ben ağzım bir karış açık vaziyette şaşkınlıkla dinliyorum…

Yok efendim Özcan Işıklar piknik ve bedava yemek falan olmayan bir günde aday adaylığını açıklarsa 10 kişi 20 kişi gelirmiş. İşte bu cılız görüntünün önüne geçebilmek için piknik organize edilmiş… Buradaki amaç CHP Genel Merkezi'ni kandırabilmekmiş...

Anlatılanlar bu kadarla da sınırlı değil...

Özcan Işıklar (Genel Merkez adaylığını ilan etmediği için) aday adayı olduğunu açıklayacak, ancak Işıklar'ın gazetesi olan Hürhaber ise "adaylığını açıkladı" diyerek kelime oyunu yapmak suretiyle Işıklar lehine bir algı oluşturmaya çalışacakmış...

Sevgili Okuyucularım,

İnanın ki ağzım bir karış açık dinledim bu iddiaları…

9 yıllık bir belediye başkanının normal şartlar altında böyle alicengiz oyunlarına ihtiyacının olmaması gerekir.

O nedenle bunları bana anlatanlara da “yok canım daha neler” dedim.

Onlar da bana “bekle de gör” dediler…

Ben onlara “sümme hâşâ, kesinlikle yapmaz” dedim.

Onlar bana “yapaaarr” dediler…

Ben onlara “tenezzül etmez” dedim.

Onlar bana “edeeeerrr” dediler…

Acaba ben “embesil gazeteci” miyim?