İşsizlik sadece Silivri'nin değil bütün Türkiye'nin sorunu. Hayatın inkar edilemeyen bir parçası… Aslında işsizlikten merkezi hükümetler sorumludur. İstihdam sorununu çözümlemek tamamen merkezi hükümetlerin görevidir. Yerel yönetimlerle yani

 

İşsizlik sadece Silivri'nin değil bütün Türkiye'nin sorunu.

Hayatın inkar edilemeyen bir parçası…

Aslında işsizlikten merkezi hükümetler sorumludur. İstihdam sorununu çözümlemek tamamen merkezi hükümetlerin görevidir. Yerel yönetimlerle yani belediyelerle bu konunun hiçbir alakası yoktur.

Ancak günümüzde belediyeler, kendi bölgelerindeki insanların temel sorunlarını çözmeyi kendilerine misyon edindiği için istihdam sorunu için de çeşitli formüller üreten ve başarılı olan belediye başkanları da vardır.

Özcan Işıklar da bu belediye başkanlarından bir tanesi…

Şimdi lütfen şu satırları iyi okuyun Sevgili Silivrililer,

Vatandaş kahvede anlatıyor; Özcan Işıklar'ı gördüm yanına gidip oğlum için iş istedim ama vermedi.

Arkasından da bir daha kendisine oy vermeyeceğini söylemeye başlıyor...

Peki bu vatandaş belediye başkanı olsaydı ve Özcan Bey de sıradan bir vatandaş olarak kendisinden oğlu için iş isteseydi vereceği cevap farklı mı olacaktı?

Işıklar bir veya iki kişiden değil, kitlelerden sorumlu…

Peki Özcan IşıklarSilivri'deki işsizlik sorununun çözümü için somut olarak ne yapıyor?

Hemen cevap vereyim; benim gözlemlediğime göre Silivri'nin kısa vadeli geleceğini yeni istihdam sahaları açılacak şekilde programlıyor.

İşte size iki tane somut örnek…

Silivri'nin caddeleri ve sokakları güzelleşiyor. Yeni yeni dükkanlar açılıyor. İş sahaları çoğalıyor. Bazı insanlar o yeni dükkanları işletiyor, bazıları da o dükkanlara çalışıyor.

Lütfen çıkın sahile bir bakın… Silivri'nin ve beldelerinin nasıl kabuk değiştirdiğini ve yeni açılan dükkanları göreceksiniz.

İstanbul merkez ve çevre ilçelerdeki  insanların günübirlik olarak Silivri'ye gelmeleri için cazibe merkezleri oluşuyor.

Şimdi bazıları diyecektir ki; işsizlik sorunu üç tane hatta otuzüç tane dükkanın açılmasıyla çözülmez.

O zaman okumaya devam edelim bu yazıyı…

Silivri'de 381 adet fabrika var. Bu fabrikalarda çalışan binlerce insan var.

Peki bu fabrikaların sayısı nasıl arttırılır?

Yeni sanayi alanları oluşturarak değil mi?

Şimdi sıkı durun;  Silivri BelediyesiSİAD (Silivri Sanayici ve İşadamları Derneği) ile birlikte üç ayrı Islah Organize Sanayi Bölgesi  oluşturulması için proje geliştirdi. Bu proje şimdi İstanbul Valiliği'nde uygulama kararını bekliyor.

Bir değil, iki değil, üç ayrı OSB ne demek? En az 100 fabrika demek. Her fabrikada ortalama50 kişi çalışsa 5 bin kişi iş sahibi olacak demek.

Bakın abartmıyorum ve kimseye de yağcılık falan yapmıyorum; ancak kör de değilim, Allah göz vermiş ve görüyorum ki; Silivri'de gerçekten çok ciddi şeyler oluyor.

Bugün Silivri tarihinde ilk defa bir çalışma başlatıldı. Silivri Belediyesi tarafından düzenlenen 1. Kariyer Günleri adlı etkinlik start aldı.

Peki bu etkinlik somut olarak elle tutulur ve gözle görülür ne işe yarayacak?

Başta SARTEN gibi Türkiye çapındaki dev işletmeler olmak üzere onlarca firma Silivrisahilinde stand kurdu. Üç gün boyunca açık kalacak olan bu standlarda onlarca firmanın insan kaynakları uzmanları hazır bekliyor. Silivrili gençler bu standları ziyaret etsin, kendilerini tanıtsın, iş başvurusu yapsın diye bekliyor.

Şirketler, işçi adaylarının ayağına gidiyor…

Bunu kim sağlıyor?

Silivri Belediyesi sağlıyor…

Şimdi elimizi vicdanımıza koyalım;

Bunu ne Selami Değirmenci, ne Hüseyin Turan ne de Metin Karakaş düşünebildi…

Özcan Işıklar düşündü ve düşünmekle kalmadı gerçekleştirdi.

Şimdi ne yapalım; gözümüzü mü kapatalım, arkamızı mı dönelim? Yazmayalım mı?

Adam yapıyor…

Bize de gördüğümüzü yazmak düşüyor…