Sayın Seyit Torun,

Seyit Bey, 51. açık mektubumuzda yeniden birlikte olabilmek ne kadar güzel.

Öyle değil mi efendim?..

Hep söylüyorum; siz geçmişte belediye başkanlığı görevlerinde bulunduğunuz için belediyelerin işleyişiyle ilgili konuları çok rahat bir şekilde değerlendirebiliyorsunuz.

Belediyelerin imar, kaçak yapılar ve zabıta gibi birimleri; usullere uymayan konularla karşılaştıkları zaman yasal işlem başlatabilmek amacıyla tutanak tutarlar.

Bu tutanaklar iki şekilde tutulur.

Birincisi; rutin denetimler sırasında ekiplerin yanında bulunan ve lahiya adı verilen her bir sayfasında numara bulunan ve daha sonra ortadan kaldırılması mümkün olamayan deftere yazmak suretiyle.

İkincisi de; rutin denetim dışında ekiplerin yanlarında lahiya yokken tesadüfen karşılaşılan durumlarda beyaz kağıda yazmak suretiyle.

Uzun zamandan bu yana Silivri Belediyesi’ne mensup bir takım görevlilerin gayri resmi tutanak defteri bastırdıklarını ve bazı durumlar karşısında bu deftere tutanak yazılmak suretiyle tespit edilen durumun resmi kayıtlara geçirilmediğini, ancak hakkında tutanak tutulan kişinin korkutularak telaşlanmasının sağlandığını duyuyordum.

Hiç sesimi çıkarmadan araştırdım ve elime belge geçene kadar bu durumu yazı konusu yapmadım.

Geçtiğimiz günlerde de beklediğim belge elime geçti.

Silivri’de bir işletmeye yönelik olarak tutulan gayri resmi tutanağın örneğini bu yazımın altında yayımlıyorum.

İşletmenin neresi olduğu anlaşılmasın ve belediye yetkilileri işletme sahibine kafayı takarak kendisiyle uğraşmasın diye kimlikle ilgili kısımları bilinçli olarak okunamaz hale getirdim.

Ancak bu tutanağın orjinali bende duruyor.

Sayın Seyit Torun,

Özcan Işıklar’ın başında bulunduğu Silivri Belediyesi iyi yönetilmiyor.

Silivri Belediyesi ayarını iyice kaçırmış durumda.

Bunun siz de farkındasınız zaten…

Haftaya 52. açık mektubumuzda görüşmek üzere…

Sepet sepet yumurta…

Sakın beni unutma…