Silivrispor Kulübü Başkanı Ümit Kalko, Soyaslan Et Ürünleri’nin sahibi Burhan Soyaslan ile arasındaki polemikle ilgili olarak yeni açıklamalarda bulundu.

Kalko, Soyaslan’ın Silivrispor Kulübü’ne geçmiş dönem yapmış olduğu satışlarla ilgili olarak fatura kesmediğini, ayrıca kulübe şişirilmiş senet verdiğini iddia etti.

“Mesele köfte meselesi değil, mesele bir duruş meselesidir” diyen Ümit Kalko şunları söyledi:

"Ümit Kalko olarak Silivrispor'un menfaatleri doğrultusunda pozisyon alıyorum. Bugüne kadar ne gerekirse yaptım ve yapmaya devam edeceğim. Mali açıdan sıkıntılarımız var. Ancak bu sıkıntıları zaten çözüyoruz. Mevcut durumu her defasında dile getirince 'enkaz edebiyatı yapıyorsun' dediler. Bu edebiyat değildir bu çözüm şeklidir. 3.3 milyon tl borç vardı şuanda 1.35 milyon TL'sini kapattık. 500 bin TL'sini kendi cebimden bağışladım. Geri kalanı ise ne zaman alacağını bilmediğim bir tarihe borç olarak tahsis ettik. Resmi kurumlarla yapılandırma gerçekleştirdik. Esnaflarımızla görüştük vs. Geçmiş dönemde (İhsan Atun başkanlığından kalan) ne kadar borç varsa bizi ilgilendirir ve ödeyeceğiz. Ama gerçekten o borç varsa ödeyeceğiz. Bize gelen alacaklılara 'Geçen dönemden alacağın var git onlardan al' deme lüksümüz yok. Biz borçları ödeyeceğiz. Böyle bir beklentimiz yok ama bazı alacaklılardan destek vari bir beklentimiz var. En başta 7 göbekten Silivrili olduğunu söyleyenlerden. 3.3 milyon borcu 1.8 milyon TL'ye düşürdük. Bakın bunu 4-5 ay içerisinde yaptık. 4-5 yıllık borcu 4-5 ayda bekliyorlarsa, bunu bitirecek adam varsa, hemen koltuğu teslim edebilirim.

15 BİN TL’Yİ Mİ ÖDEYEMEYECEĞİZ

Şuanda Silivrispor ciddi bir trend yakaladı. Geçen sezon küme kalır mıyız kalmaz mıyız diye konuşulurken, başkanlığım dönemimde yani bu sezon, şampiyon olur muyuz olmaz mıyız diye konuşmaya başlandı. Diğer yönetici arkadaşlarımızla birlikte bunu başarıyoruz. Benim hiçbir yerden hiçbir şeyden beklentim yok. Ama Silivrispor'un daha iyi noktalara gelmesi benim en büyük beklentim.       

Ben Burhan Soyaslan tanımıyorum. Söyleyeceklerine gelecek olursak... Mesele 14-15 bin liralık köfte parası değil. 4-5 ayda 1.35 milyon TL borç ödedik, 15 bin TL mi ödeyemeyeceğiz?

BEN ATATÜRK MİLLİYETÇİSİYİM

Ben başkan olarak bu kadar mali yükü üzerime alıp, vaktimden ve naktimden fedakarlık yapıyorken, kendilerini 7 göbek Silivrili addeden kişinin, futbolcularımıza verilecek olan paraları, banka hesaplarına haciz koydurarak bu denli almaya çalışmasını doğru bulmuyorum. Mesele bir duruş meselesidir. Ben 7 göbek Silivrili değilim, ama sen 7 göbek Silivriliysen bunun gereklerini yerine getireceksin. Silivrispor'a en çok desteği sen vereceksin. Mesele Silivrili olma meselesi değil, Silivri'ye değer katma meselesidir. Ben Atatürk milliyetçiyim. Büyük Atatürk, 'Benim toprağım için, benim milletim için yaşayan ve çalışkan benim milletimdendir' demiştir. Bunu Silivri milliyetçiliği için de aynısını söylüyorum.

YEDİ GÖBEKTEN SİLİVRİLİYİM DEMEKLE OLMAZ

Silivri'de taş üstüne taş koyan kim varsa en faydalı odur. Öyle yedi göbekten Silivriliyim demekle olmaz. Benim dedem belediye başkanıydı demekle olmaz. Tabi ki insanların mirasına saygılıyım ama mirasıyla yaşamam. Eğer öyle yaşayacaksam, Silivri'nin en güzide kuruluşunu icraya verme yoluna gitmem. Biz kimseye paranı ödemeyeceğiz demedik. Böyle desek, 2 milyona yakın ödeme yapmış olan bir kulüp 15 bin lirayı mı ödeyemeyecek?

SOYASLAN NİÇİN FATURA KESMEDİ?

Özellikle şunu vurgulamak isterim. Soyaslan Köfte'nin borcuyla ilgili, 'Kulübümüz ne gibi hizmet aldı' diye arkadaşlara soruyorum, yemek hizmeti aldılar diyorlar. Peki bu yemeklerin faturası nerede diye soruyorum, kimse bilmiyor. Ortada senet var ama neye karşılık bir senet bilinmiyor.

FAZLA SENET VERİLMİŞ

Köfteci arkadaşlara senet verilirken, fazladan senet verilmiş. Kendisine sorulduğunda 'Aa pardon fazla senet almışım' diyerek bize senedi iade diyor. Buz bunları kamuoyuna açıklamıyoruz ama. Elindeki senedi icraya veriyor ama buna karşılık fatura yok. Bu borcun kaynağı nedir bilinmiyor. Eğer bir yemek yenmişse faturası olur. Fiş yok, fatura yok ama ortada senet var. Senetlerin de neye karşılık olduğu belli değil. Ve bu senetli borçla ilgili 40 bin liralık senet varken, biz sorduktan sonra 'Aa pardon fazla senet almışım' diyerek 17 bin TL'ye düşüyor. Bu nasıl iş? Bu nasıl borç? Yedi göbek Silivriliyim diyorsunuz ama en başında bunu neden söylemiyorsunuz? Bu kulübe yazık değil mi.

İbra edilen bütçemde bu yemekle ilgili bilgi varsa ödeyeceğim ama vergi dairesinde bununla ilgili fatura yoksa ödemeyeceğim.

Mesele köfte parası meselesi değil, mesele 16-17 bin lira para da değil. Mesele duruş meselesi."    
 

 
Editör: TE Bilişim