Silivrispor Kulübü Başkanı Ümit Kalko, Belediye Başkanı Özcan Işıklar ile arasında var olan anlaşmazlıkla ilgili olarak basın toplantısı düzenledi.

Özcan Işıklar’ın ricası üzerine kulüp başkanlığını devraldığını belirten Kalko, borçların bir kısmının ödenerek geri kalanların da yapılandırılmasıyla birlikte Özcan Işıklar’ın el altından istifasını istemeye başladığını, şampiyonluk iddiasının kuvvetlenmesiyle birlikte de bu Işıklar’ın istifa baskılarının giderek artış gösterdiğini söyledi.

Silivrispor Kulübü yöneticileri Mutlu Memiş ve Abdülvahap Aras ile bir grup taraftarın ve Silivri'den bazı sivil toplum örgütü temsilcilerinin de katılarak destek verdiği basın toplantısı sırasında Kalko şöyle konuştu:

Silivrispor’umuz 31 sene sonra tarihi bir başarıya hep beraber imza attı ve 2.Lig’e çıktı. Şampiyonluk kupasını Allah’ın izni ile Silivri’ye getirdik. Bugüne kadar birçok gerginlikler, birçok sorunlar yaşamış olmamıza rağmen başarıya giden yolumuz gölgelenmesin, motivasyonumuz bozulmasın diye çok kere sustuk, yutkunduk ama başarıdan taviz vermemek için hep önümüze baktık. Özellikle şampiyonluk kutlamaları yaptığımız gün Ramazan’ın yüzü suyu hürmetine bütün kırgınlıkları bitirelim, gerçek anlamda bir barış olsun diye zeytin dalını uzattık ancak bunun da karşılığını ne yazık ki alamadık.

BAŞARI ARTTIKÇA İSTİFAMI İSTEDİLER

İstifa etmemi istediler Şahsım özellikle de ilk teknik direktörü değişikliğinden bu yana o geceden başlamak üzere defalarca kez gerek telefonla, gerek yüz yüze, gerek yönetim kurulundaki diğer arkadaşlarım aracılığıyla istifaya davet edilmiştir. Bu istifaya davet eden Belediye Başkanı’mıza karşı bu denli şampiyonluğa giden Silivrisporumuz’un yolunda “Benim böyle bir açıklama yapmam kulübün ne kadar yararına olur?” diye sorduğumuzda “Gerginliği bitirmenin tek yolu senin istifandır” diye bana cevapta bulundu. “İstifa baskıları artarak devam etti” Bunun nedenlerini araştırdığımızda öncelikle benim Silivrili olmadığım, yerli olmadığım, yabancı olduğum gibi açıklamalarda bulundular keza yine bir Belediye Meclis Üyesi ırkçı bir söylemde bulunarak şahsıma da tehditler savurarak “Bir kilo samandan kaç kilo duman çıkar gösteririz” diyerek içerisindeki bu nefreti, yabancı olarak gördüğü birisine duyduğu bu nefretin ne olduğunu da ortaya dökmüştür. Yine akabinde başarının Silivri’ye gelmesi, şampiyonluğun Silivri’ye gelmesi, artık Silivri’de Silivrispor’un daha çok konuşuluyor olması ve Silivri’mizin başarıya ne kadar aç olduğunun daha da ortaya çıkmasıyla yine şahsıma ve yönetim kurulu üyelerimize karşı istifa baskıları artarak devam etmiştir. Buradan sizlere şunu söylüyorum. Şahsım istifa etmeyecek. Bu dakikadan sonra haksızlığa karşı susa dilsiz şeytandır. Bundan sonra susmayacağız. Herkes işini yapacak. Herkes görevine bakacak. Ben buraya Silivri’mize değer katmaya, Silivri’mizin bir değeri olan Silivrisporumuz’u hak ettiği noktalara taşımaya geldim. Benim başka hiçbir amacım yoktur. Bugüne kadar benim siyasete gireceğimi, siyasete gireceğim için Silivrispor’u bir araç olarak kullandığımı söyleyenler, Silivrispor’un itibarını kullandığımı söyleyenlere cevabımdır. Ben geldiğimde Silivrispor tapelere düşmüş, borç batağına girmiş, itibarı sıfıra düşmüş değil miydi? Biz bu takımı yukarıya taşırken, biz aslında bu takımın başarısızlığı halinde kendimizi de aşağılara düşürmeyecek miydik? Bu riske ben girmedim mi? Bütün bu hedefleri, bu borçları üstlenip bu takımı şampiyonluğa getirmedik mi? Şampiyonluğu getirdiğimiz gibi, konserde “Bu başarı benim başarım değildir. Bu başarı bütün Silivrili hemşerilerimin başarısıdır” demedik mi? Dedik. Ben bunları söyleyerek Silivri’de Silivrispor’a siyaset karıştırmış olacağım lakin Silivrispor başkanının istifasını isteyerek ve yönetime zorla Cumhuriyet Halk Partili meclis üyesini sokarak siyaset sokulmuş olunmayacak. Bu haksızlığa karşı artık “Dur” demenin zamanı geldi.

BELEDİYE BAŞKANI SİLİVRİSPOR’UN İÇ İŞLERİNE KARIŞMASIN

Silivrispor’a hiç kimsenin siyaset soktuğu yok. Hiç kimse Belediye Başkanı’na Silivrispor’un iç işlerine müdahale et diye oy vermedi. Belediye Başkanı’mız halkımızın oylarıyla seçilmiştir. Başımızın tacıdır ama halk ona belediye hizmetlerini yapsın diye oy verdi. İstediği adamı kulübe başkan yapsın, canı istediği zaman kulübün yönetiminden alsın diye değil. Bu işlere zaman ayırsın diye değil. Silivri’mizin menfaatlerine çalışsın diye oy verildi. Benim bugüne kadar olan saygın konumundan dolayı, halkımızın verdiği destekten dolayı sonsuzdur ve bundan sonra da bu böyle olmaya devam edecektir ancak şampiyon olan bir kulübün başkanının istifasını nasıl istediğini, sebeplerinin ne olduğunu lütfen, derhal kamuoyuna açıklasın.

SİYASİ ENTRİKALARA BOYUN EĞMEYECEĞİM

Olağanüstü Genel Kurul için kimleri başkan adayı tayin ettiğini, bu başkan adayı tayin ettiği kişilerin çarşaflarla (çarşaf liste) çarşıda olağanüstü genel kurul yaparak oy topladığını, imza topladığını derhal o kişi çıksın açıklasın. Amacımız Silivri’mizin başarılı olmasıysa benim makam, mevki derdim yok. Ben buraya Silivri’mize değer katmaya, Mektebim Okulları’nın ilk tabelasını astığım ilçeme vefa borcumu ödemeye geldim. Her kim ki benim yerime başkanlığa aday olacak ve benden daha başarılı olacağına inanayım değil 2 yıl daha sürem olsun 2 dakika bile bu koltukta oturmayacağıma ant içtim. Hatta benim egolarım da yok. Gerçekten kulübün vizyonunu yükseltecek birisi çıksın ben gerekirse onun yardımcısı olarak hizmet etmeye hazırım. Ancak bu şekilde siyasi entrikalara boyun eğmeyeceğim.

ŞİMDİ ORTAYA ÇIKAN BAŞKAN ADAYLARI GEÇEN SENE NEREDEYDİ?

Benim annem, babam Silivrili değil, ben silivri’de doğmadım. Silivri’de büyümedim ama Silivri’de bir eğitim yatırımı yaptım. Silivri’de yaklaşık 250 kişiye istihdam sağlıyorum. Yaklaşık 8-9 yıldır Silivri’deyim. Silivrispor’u düştüğü yerden yönetimdeki arkadaşlarımla biz kaldırdık. Daha düne kadar biz yedi göbekten Silivriliyiz diyerek benim Silivrili olmadığımı, yabancı olduğumu söyleyip küçümseyenlere söylüyorum. Geçen sene neredeydiniz siz? Geçen sene kulüp bu noktalara geldiğinde sizler neredeydiniz? Şimdi ben, Silivri’de eğitim yatırımları olan biri olarak vefa borcumu ödemek için geldim, takımın borçlarını üstlendim, takımı şampiyon yaptım. Bir anda herkes başkan adayı olmaya çalışıyor. Bir anda “Bu adam yabancı” demeye başladılar. Bir anda “Bu adam siyasete girecek” demeye başladılar. Siyasete girmek, siyaset yapmak kötü bir şeyse belediye başkanı ne iş yapıyor burada? Lütfen, artık yerli yabancı ayrımını bitirelim. Silivri’ye değer katan, Silivri’de taş üstüne taş katan herkes Silivrilidir. Beni de eğer Silivrili hemşeriniz olarak görüyorsanız, benim de Silivri’ye değer kattığıma inanıyorsanız lütfen bu düşüncede olan arkadaşlarımızı bu düşüncelerden uzaklaştıralım.

HAKSIZLIK KARŞISINDA SUSAN DİLSİZ ŞEYTANDIR

Ramazan ayı barış ayıdır, bereketli bir aydır, birleştirici bir aydır. Biz bu birleştirici ayda kulübümüzün şampiyonluğunu kutlayamadan hevesimizi kursağımızda bırakanlara yine de hakkım varsa helali hoş ediyorum. Bu kulüp sahipsiz değil, bu kulübün bir başkanı var ve ben başkan olduğum müddetçe Silivrisporumuz’un haklarını, menfaatlerini korumaya devam edeceğim. Hiç kimsenin uzaktan kumanda ile Silivrispor üzerinde siyasi entrikalar yaparak, bunu entrikalarının bir oyunu haline getirmeyeceğim ve Silivrispor’u 1.Lig’e çıkartmadan da bu başkanlığı bırakmayacağım. Belki akıllanırlar diye sustum.

BELEDİYE BAŞKANI, NİÇİN İSTİFAMI İSTEDİĞİNİ AÇIKLASIN

İvedilikle, derhal Belediye Başkanı’nın kamuoyuna çıkıp benim istifamı isteyip istemediğini, şampiyon bir takımın kulüp başkanının neden istifasını istediğini, gerekçeleriyle; Olağanüstü Genel Kurul için kimi başkan tayin ettiğini, Başkan tayin edilen kişi derhal çıksın ne zamandan beri başkan tayin edildiğini, ne zamandan beri eline çarşaf listeler alarak çarşıda gezip Olağanüstü Genel Kurul için imza topladığını, Amacının ne olduğunu ve geçen sene kulübe neden sahip çıkmadığını ve neden şimdi kulübün borçları bitmiş ve şampiyon olmuşken ortaya çıktığını açıklayacak. Herkes artık gerçekleri bilecek. “Bugüne kadar neden sustun?” derseniz… Sustum çünkü Silivrisporumuz’un zarar görmesini istemedim. Sustum, “Belki akıllanırlar” dedim. Sustum, şampiyonluk konserimizi yapalım, Silivri’mize kupayı getirelim, kutlamalarda bir kez daha zeytin ağacını uzatalım eğer olmazsa “Baktık ki Silivrispor zarar görecek o zaman konuşalım” dedik. Gün bugündür. Gün Silivrispor’a sahip çıkma günüdür. Gün, Silivrispor’u siyasete alet edenlere karşı durma günüdür. O yüzden Silivrili hemşerilerimden şu ricada bulunuyorum: Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.

Editör: TE Bilişim