Silivri Çevre Derneği yöneticilerinin yazılı açıklaması şu şekilde:

Biz, Silivri Çevre Derneği olarak güncel politikadan ve politikacılardan uzak durmaya çalışıyoruz. Politika kişi olarak hepimizin ilgilendiği bir konu olsa da derneğimizin ilgi alanı dışındadır. Derneğimiz öncelikli olarak Silivri’nin çevre sorunlarıyla ilgilenir. Daha geniş çerçevede Trakya’nın ve sonra Türkiye’nin çevre sorunlarıyla ilgilenir. Politika derneğimizin ilgi alanına girmez. Biz, çevre koruma çalışmalarına, hangi siyasi görüşten olurlarsa olsunlar tüm Silivrililerin katılmasından yanayız. Bu nedenle tüm siyasilere eşit uzaklıkta durmaya çalışıyoruz. Buna rağmen işi gücü olmayan politikacılar derneğimize sürtünmeden duramazlar. AKP Silivri İlçe Başkanı Metin Karakaş da son zamanlardaki politik sessizliğini derneğimize sürtünerek gidermeye çalışıyor. İşin ilginç yanı bazı gazeteciler de Metin Karakaş'ın basın toplantısını tamamen duygusal (!) bulmuş olacaklar ki bir basın toplantısından birçok haber çıkararak Metin Karakaş'a yaranmaya çalışmışlar.

 

Gelelim Karakaş'ın söylediklerine…

 

Selimpaşaya yapılacak b.k çukuru için teşekkür etmemişiz. Tabii ki etmeyeceğiz. Siz orada değildiniz. Görmediniz. Selimpaşa’lıların itirazlarına rağmen, gayri ciddi bir ÇED toplantısıyla karar çıkarıldı. Toplantıdan dönerken gördük ki, söz konusu alanda çoktan çalışılmaya başlanmıştı. ÇED toplantısı bir formalite olmalıydı. Daha baştan olur kararı çıkacağına eminmiş gibi çalışılıyordu.

Ali Korsana mı soracağız demişsiniz. Tabii ki soracaksınız. Ali Korsana soracaksınız, Selimpaşalılara soracaksınız, Silivrililer'e soracaksınız. ÇED toplantısı bunun için yapılmaz mı? Ben, yörede yaşayanlara fikirlerini ve rızalarını sormak için yapıldığını sanıyordum. Yoksa yanılıyor muyum?

Biz gerektiğinde teşekkür etmesini de biliriz. Söz gelimi Gazitepeye yapılmak istenen havaalanı projesine itiraz ettiğimizde, bu yanlış bir proje, buraya havaalanı yapmak büyük hatadır dediğimizde, birçok AKP’li ve CHP’li arkadaşımız bize gülmüş, bu projeden dönülemez demişlerdi. Fakat Sayın Başbakanımız bizi duymuş ve o da benzer kanı da olmalı ki, projeyi Silivri’den taşımıştı. Bu duyarlılığından dolayı Başbakanımıza teşekkür ederiz.

Diğer söylenenlere gelirsek…

Neler söylemişti karakaş, İSKİ harika çalışıyordu, İSKİ projeleri bitince Marmara pırıl pırıl olacaktı. İSKİ, beş yıl önce nasılsa yeni arıtma tesisi yapıyoruz diye konutlardaki arıtma tesisini yıkmıştı. O tesisi konutlarda oturanlar kendi paralarıyla yaptırmışlardı. Beş yıldır konutların lağımları Boğluca deresi vasıtasıyla denize akıyor. Hani o pırıl pırıl yapacağınız Marmara Denizine.

Başka neler yapmıştı İSKİ? Boğluca deresi üzerindeki köprünün altından, su seviyesinin az üstünden kocaman bir su borusu geçirmişti. Selde baraj görevi gören bu boru yüzünden Devlet Hastanesini ve çevresini su basmıştı. Bu büyük maddi ve manevi kayıplara neden oldu.

Daha başka neler yapmıştı İSKİ? Erseven Sitesinin önündeki İSKİ’nin logarları sık sık volkan gibi su püskürtüyorlardı. İçme suyu sanmayın, lağım suyu… Sizi ve İSKİ’yi bu konuda defalarca uyardık. Buna rağmen halen hiçbir çözüm üretilmedi.

Bu arada Büyükşehir Belediyesi de çok çalışıyor gerçekten. Boğluca deresi etrafındaki binaları yıktılar, aylardır molozlara kimse dokunmadı. Ya kışın kaldırılacaklar, ya da yeni bir selin gelip molozları süpürüp götürmesini bekliyorlar.

Gelelim Danamandıra göletlerine… Buralara yürüyüş parkurları, fotoğraf çekme alanları, kuş gözlem barınağı filan yapacaklarmış. Lütfen ellerinizi Danamandıra göletlerinden çekin! Silivri Çevre Derneği, o göletleri yağmalamak isteyen şirketin elinden kurtarmak ve doğal sit alanı ilan edilmesini sağlamak için üç yıl uğraştı. Şirket yalnızca göletlerin suyunu boşaltmayacak, aynı zamanda göletlerin tabanındaki torfun tamamını kazıyıp götürecekti ki göletlerin en büyük özelliği bu torftur..

Mürekkep yalamış insansınız. Hiç olmazsa siz okuduğunuzu iyi anlayın. Doğal sit alanı ilan edilen bir bölge birilerinin gezinti alanı ya da piknik alanı değildir. Orası insanlardan uzak, börtü böceğin kendi kendine yaşayacağı bir alandır. O alanda Danamandıralılar, mandalarını yaymaya devam edebilir, fakat siz o alana giremezsiniz. Çünkü siz o doğanın bir parçası değilsiniz. Oraya ördek, kaz yuvaları da yapamazsınız. O göletlere ördek, kaz gelirse kendi yuvasını kendi yapar. Sizin yapmanıza gerek yoktur. Sizin anlattığınız proje, doğal sit alanını tahrip edip, orayı piknik alanına çevirecek bir projedir.

Eğer piknik alanı yapacaksanız, kum ocaklarının arasında, artık alınacak kumu kalmamış çukurlar var. Yağmurlarla su dolup güzel göletler oluyorlar. Öyle bir yeri düzenleyin, yeşillendirin, hatta kaz, ördek yuvaları da yapın. Güzel yürüyüş yolları filan yapın. Böylece Silivriye yeni bir doğal alan kazandırın. Fakat tekrar rica ediyoruz, lütfen doğal sit alanından ellerinizi çekin!

Ergene sorununa gelirsek, Metin Karakaş'ın ayakları yere basmayan önerilerine çok güldük. Bölge belediyeleri arıtma tesisi yapacaklarmış. Neden? O kirleten tesislerin ÇED’lerini bölge belediyeleri mi yaptı? Ruhsatları bölge belediyeleri mi verdi? Yapmaları gereken arıtma tesislerini yapmadıklarında bölge belediyeleri mi göz yumdu? Vergilerini bölge belediyeleri mi topluyor?

Bölge belediyelerinin o sermaye gruplarına ne gücü yeter, ne de Ergenenin pisliğini temizlemeye parası … Fakat siz büyük projelere meraklısınız. Karadeniz’i, Marmara’ya bağlayacak uçuk projelerden söz ediyordunuz. Alın size daha gerçekçi bir proje. Ergene’yi ve Meriç’i arıtın. Bunu samimi bir şekilde gerçekleştirirseniz, belki de gelecek dönemde bölgedeki belediyeler arasında daha fazla payınız olabilir!

Biz politikayla uğraşmıyoruz. Çevre sorunlarıyla uğraşıyoruz…

 

Editör: TE Bilişim