Her şeyin bir yolu, yordamı, ulûsü, kuralı ve kaidesi vardır…

19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları kapsamında Silivri’deki resmi tören sırasında yanlış yere oturan iki kişi Silivri Kaymakamı Ali Partal tarafından uyarılarak oturdukları yerden kaldırıldı ve gerçekte oturmaları gereken yere oturtuldu.

Kimdi bu iki kişi?

CHP Silivri İlçe Başkanı Suna Göçengil ve İYİ Parti İlçe Başkanı Ozan Ersaraç

Özellikle CHP içerisinde Kaymakam Partal’ın "siyasi davrandığı ve törene geç geldiği için bu yer karmaşasının yaşandığı" şeklinde dedikodular yapılması nedeniyle konuyu burada analiz etme ihtiyacı duydum.

Öncelikle Silivri Kaymakamı Ali Partal’ın "çelenk koymaya gelmediği ve törene de geç katıldığı" şeklindeki ithamları analiz edelim.

Kaymakamlar, görev yaptıkları ilçede “devleti” temsil eder ve hangi resmi törenlere katılıp hangilerine katılmayacakları, hangi törenlerde Atatürk Anıtı’na çelenk koyup hangilerinde koymayacakları da kanun, yönetmelik ve genelgelerle belirlenir.

Kaymakamlar da bu yasa, yönetmelik ve genelgelere göre hareket eder.

Hiçbir kaymakam, canı istemediği için Atatürk Anıtı’na çelenk koymamazlık etmez.

Veya canı öyle istediği için çelenk koymaya kalkmaz…

Hatırlarsanız bundan birkaç sene önceye kadar; resmi bayramların tamamında (Silivri’yi baz alarak yazıyorum) İlçe Kaymakamı, Garnizon Komutanı, Belediye Başkanı ve Cumhuriyet Başsavcısı ile birlikte siyasi partiler vs tüm kurum ve kuruluşlar protokol sırasına göre Atatürk Anıtı’na çelenk koyardı.

Ancak, birkaç sene önce AK Parti Hükûmeti tarafından yayımlanan bir genelgeyle resmi bayramların kutlama programları değişti.

Yeni genelgeye göre bazı resmi bayramlarda Kaymakam, Garnizon Komutanı, Belediye Başkanı, Cumhuriyet Başsavcısı Atatürk Anıtı’na çelenk koyarken, bazı resmi bayramlarda ise sadece kutlamayı organize eden ilçe müdürlüğü çelenk koyuyor.

19 Mayıs kutlamaları kapsamında da yine aynı genelgeye göre sadece "İlçe Gençlik Hizmetleri ve Spor MüdürüAtatürk Anıtı’na çelenk koyuyor.

Bu nedenle İlçe Kaymakamı da çelenk koymayacağı bir programda bulunmuyor.

Silivri Kaymakamı Ali Partal da; genelge gereği çelenk koyma merasimi sırasında Atatürk Meydanı’nda bulunmadı, ancak resmi törenin devamındaki etkinliklerin yapılacağı alana geldi.

Yani aslında bazılarının iddia ettiği gibi geç falan kalmadı…

Resmi programa göre bulunması gereken zamanda tören alanına geldi.

Fakat, bu genelgeden haberi bile olmayan bazı arkadaşlar “Kaymakam Partal’ın kendi kafasına göre çelenk koymaya gelmediğini” (!) iddia etmeye başladı.

Ne demiş atalarımız; “bilmemek değil, öğrenmemek ayıp”. Her neyse bu durumu bilmeyen arkadaşlar da en azından benim bu yazımı okuyunca öğrenmiş oldu.

Tabi tören alanında aynı akşam Silivri Belediyesi tarafından konser düzenleneceği için kurulan bir sahne vardı. Ve bu sahnenin belediye tarafından kurulmuş olması da resmi tören alanının sanki "CHP’nin alanıymış" (!) gibi algılanmasına yol açtı.

İşte bu algının sağladığı rahatlıktan dolayı CHP İlçe Başkanı Suna Göçengil, protokol sıralarında kendisi için ayrılan yere değil de Cumhuriyet Başsavcısı için ayrılan yere oturdu.

Yine Özcan Işıklar ile perde arkasından siyasi işbirliği yapan İYİ Parti İlçe Başkanı Ozan Ersaraç da aynı rahatlıktan dolayı kendisine ayırılan koltuk yerine Garnizon Komutanı için ayrılan koltuğa kuruluverdi.

Tam o sırada tören alanına gelen Kaymakam Ali Partal bu durumu fark ederek tarafları ima yoluyla kibarca uyardı.

Ancak Göçengil ve Ersaraç bu uyarıyı üzerlerine alınmadı.

Silivri'ye yeni gelen Garnizon Komutanı Jandarma Yarbay Ersan Dikili, kendisine ayrılan koltuğun dolu olduğunu görünce daha başka bir yere oturmak zorunda kaldı. Silivri Kaymakamı Ali Partal da bunun üzerine yerinden kalkıp oturma düzenine müdahale etti ve Göçengil ile Ersaraç’ı yerlerinden kaldırıp gerçekte oturmaları gereken koltuklara oturmalarını sağladı.

Ve böyleye protokol karmaşası giderildi…

Ancak Göçengil ile Ersaraç da öğretmenleri tarafından azarlanmış ilkokul çocukları gibi bir karış suratla törenleri takip etti.

Tabi bir de işin yerel medya boyutu var.

Bizler de orada armut toplamak için bulunmuyoruz. Gözümüzün önünde gelişen bu olayı “Göçengil ve Ersaraç’a protokol fırçası” başlığı altında haberleştirdik.

Orada evcilik oynanmıyor…

Resmi tören yapılıyor…

Silivri geçtiğimiz yıllarda ilkokul mezunu siyasi parti ilçe başkanları da gördü. Ancak hiçbirisi siyasi gelenekler ve protokol adabı konusunda sınıfta kalmamıştı.

Hukuk fakültelerinde "bir gün siyasi parti ilçe başkanı olursanız şöyle davranmanız gerekiyor, böyle davranmanız gerekiyor" diye öğretilmediği için avukat olan Ozan Ersaraç, bir türlü nerede nasıl davranması gerektiğini kavrayamıyor.

Resmi bayramların bitiminde CHP ile birlikte Atatürk Anıtı’na çelenk koyuyor, fakat arkasından selam vermesi gerektiğini bilmiyor.

Protokolde yanlış yere oturuyor…

Başka partiden olan ilçe belediye başkanıyla yaptığı görüşmeler ve perde arkası anlaşmalar hakkında kendi riyasetinde bulunan ilçe yönetim kurulu üyelerine bilgi vermiyor.

Yani anlayacağınız aklınıza gelen her şeyi yanlış yapıyor.

Suna Göçengil’in ise tek bir derdi var; o da Özcan Işıklar’ın kişisel siyasi menfaatlerine hizmet etmek.

Onun dışında dünya yansa; ne CHP ne başka hiçbir şey umurunda değil…

Ve gelelim Silivri Kaymakamı Ali Partal’a…

Silivri’de 1.5 yılını dolduran Partal’ı sakın ola ki idare-i maslahatçı başka kaymakamlarla karıştırmayın…

Biraz dikkatle araştırırsanız; Türkiye’nin parmakla gösterilen sayılı kaymakamlarından birinin bu dönem Silivri’de görev yaptığının farkına varırsınız.

Bu yazının konusu Kaymakam Partal olmadığı için bütün özelliklerini burada tek tek sıralamayacağım.

Ancak üzerinde İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth’in ıslak imzası bulunan dünya çapında bir başarı belgesinin Silivri Kaymakamlığı’ndaki makam odasının duvarında asılı olduğunu da söylemeden geçemeyeceğim.

Bu dönem Silivri’de çok farklı bir kaymakam var…

Benden söylemesi…