Yazılarımızda bazen "teşbih" yani benzetme sanatını kullanmak durumunda kalıyoruz...

Bunu yaparken de argo kelimelerden oluşan başlıklar için hoşgörünüze sığınıyorum.

Artık 2019 yılındayız…

İletişim çağındayız…

Silivri’de ne oluyorsa 10 dakika sonra internet haber siteleri aracılığıyla dünyanın öbür ucundaki Silivrililer dahil duymayan kalmıyor…

Dahası evlerinde internete giren veya dünyanın öteki ucunda bulunan Silivrililer, gelişmeleri duymakla da kalmıyor, görüntülerini izliyor

Silivri yerel medya zengini bir ilçe…

Çok sayıda yerel medya organı var…

İlçemizde elimize alıp tutarak okuyabildiğimiz bir adet basılı yerel gazete, iki adet radyo istasyonu ve sayıları 10 civarında internet haber sitesi yani dijital medya organı var.

Bazı eski kafalı insanlar basılı gazetenin internet haber sitelerinden daha önemli olduğunu sanıyor.

Geri kafalı, örümcek beyinli ve çağı yakalayamamış olanlar basılı gazetenin internet haber sitelerinden daha önemli olduğunu zannediyor.

Kendilerine, Silivri'de bulunan tek basılı gazetenin (Hürhaber) gerçekte günlük 550 - 600 adet civarında baskı yaptığını ve bunu da sadece bazı resmi daireler ile yerel siyasetçiler ve yerel siyasete meraklı üç beş esnafın okuyabildiğini, basılı gazetenin evlere giremediği ve halkın gazeteyi göremediğini anlatmaya çalışıyoruz.

Ve diyoruz ki;

Yaklaşık 200 bin nüfuslu Silivri’de, halkın yüzde 0,00000000000005’indan daha az bir bölümü basılı gazeteyi eline alıp bakabiliyor.

O bahsettiğimiz 0,00000000000005 oranından bile daha az olan grup da zaten “halk” değil…

Resmi kurum çalışanları, yerel siyasetçiler ve yerel siyasete meraklı olan esnaf

Yani SİLİVRİ PROTOKOLÜ

Basılı gazete evlere girmiyor…

Basılı gazeteyi, zaten birbirini tanıyan ve her gün birbirini gören Silivri’deki yerel siyaset ve sosyal yaşamın aktörleri okuyor.

Bir tür cemiyet bülteni gibi belirli bir grup arasında dolaşıp duruyor…

Oysaki internet haber siteleri; zaten resmi daireler ve yerel siyasetçiler ile yerel siyasete meraklı esnaf tarafından otomatikman takip ediliyor.

Bunun haricinde; evlerden takip ediliyor, cep telefonlarından takip ediliyor, şehir dışındaki Silivrililer tarafından takip ediliyor ve hatta yurt dışındaki gurbetçi Silivrililer tarafından takip ediliyor…

Dünyanın ta öteki ucundaki Silivrililer tarafından takip ediliyor…

Sessiz çoğunluk Silivri’de neler olup bittiğini internet haber sitelerinden öğreniyor.

Artık günümüzde teknoloji öyle bir hal aldı ki; gazeteyi de, televizyonu da kısaca aklınıza gelebilecek bütün medya ürünlerini sadece tek bir adet internet haber sitesinde buluşturabiliyoruz.

Basılı gazetenin, internet haber sitelerinden daha önemli olduğu düşünmek; 1950 model lambalı radyonun gençlerin elinde müzik dinlediği en son çıkan Iphone ve Samsung marka telefonların müzik sistemlerinden daha üstün olduğunu iddia etmek gibi bir şey...

Gelelim yazının başlığında vermiş olduğumuz kaba örneğe…

Ne demiştik?

Mastürbasyondan bahsetmiştik.

Mastürbasyonun anlamı; kendi kendini tatmin etmektir

Ben de çağdışı kalmış ve sadece basılı gazeteyi medya olarak kabul edenlerle dalga geçmek için bu tabiri kullanıyorum.

Mastürbasyon yapıyorsunuz diyorum…

Yani; basılı gazete Ahmet'i yazıyor, Mehmet okuyor…

Ertesi gün de Mehmet'i yazıyor, Ahmet okuyor…

Üç tane arkadaşı da onları izliyor…

Gerçek bir okuyucu kitleleri yok.

Kendi aralarında mastürbasyon yapıyorlar...

Halktan kopuk bir şekilde sallabaş gibi birbirlerini takip ediyorlar...

Halk okumuyor…

Halk görmüyor…

Sadece kendileri ve kendi arkadaş çevreleri okuyor…

Öylece oyalanıp gidiyorlar…