Son günlerde ulusal basında arka arkaya poker suratlı Özcan Işıklar ile ilgili haberler patlıyor ve Işıklar ağır bir şekilde eleştiriliyor.
Poker suratlı Özcan Işıklar bu durumdan müthiş derecede rahatsız olmuş olacak ki kendi gazetesi olan Hürhaber’in kağıt üzerindeki sahibi ve “Müdüranım” olarak anılan Sevginar Sali Uygun’a talimat vererek kendisini savunan yazılar yazılmasını istedi.
Nasıl ki her mesleğin kendi içerisinde bir istihbarat mekanizması varsa, nasıl ki birçok kişi meslektaşlarının iş ile ilişkilerinin bir bölümünü duyuyor ve biliyorsa; biz de gazeteci meslektaşlarımızın ilişkilerinin bir bölümünü duyar ve biliriz...
Poker suratlı Özcan Işıklar bir süredir ulusal basındaki yayınlarla ilgili olarak kendisini savunması ve bu yayınların faturasınının artık rakibi olarak gördüğü Ümit Kalko’ya kesilmesinin sağlanması için Müdüranım’a talimatlar veriyordu.
Müdüranım da bu talimatların gereğini yerine getirdi ve oturup ulusal basındaki yayınları Ümit Kalko’nun yaptırdığını iddia eden bir makale yazdı.
Gerekçe olarak da Akşam Gazetesi’nin sahibi işadamı Ethem Sancak’ın, Kalko ile Mektebim Okulları’nda ortak ve aile dostu olmasını gösterdi.
Sevgili Silivrililer,
Hepimizin bildiği bir Nasrettin Hoca fıkrası vardır.
Bir gün Nasrettin Hoca’nın evine hırsız girmiş. Ve ne var ne yoksa her şeyi silmiş süpürmüş. Nasrettin Hoca ile karısı sabah bir uyanmışlar ki evde hiçbir eşya kalmamış. Tabi hocanın karısı feryat figan edince eve komşular doluşuvermiş. Başlamışlar Nasrettin Hoca’ya serzenişte bulunmaya.
-Hocam evin kapısını niçin iyi kilitlemedin…
-Hocam bahçeye niçin köpek bağlamadın..
-Hocam değerli eşyaları niçin ortada bıraktın..
Vs.. vs.. vs…
Nasrettin Hoca da bu serzenişlerin tamamını dinledikten sonra şöyle demiş:
-Yahu tamam haklısınız ama hırsızın da hiç mi suçu yok?..
Evet Çok Değerli Okuyucularım,
Tabi bu fıkradaki “hırsız” kelimesini fıkranın orjinalinde bu şekilde kullanıldığı için biz de burada kullanmak durumunda kaldık.
Şimdi burada Özcan Işıklar ile ilgili olarak ulusal basında yayımlanan haberler doğru mu?
Doğru…
Ama Işıklar’ın baş yandaş gazetecisi Sevginar Sali Uygun ne diyor?
-Ay efendim bu yayınları Ümit Kalko yaptırıyor…
-Aman efendim ayıp oluyor…
-Ah keşke yapılmasa…
Vs… vs… vs…
Şimdi ben de buradan soruyorum:
Yapılan yayınlar yanlış mı?
Değil...
Peki o zaman davranışları ve eylemleriyle bu yayınların yapılmasına sebep olan Özcan Işıklar’ın hiç mi suçu yok?
