Ve Dilek Demiral istifa etti…


İstifanın hemen arkasından “bıraktı mı yoksa bıraktırıldı mı” yorumları yapılmaya başlandı.

Hadi şimdi gelin hep birlikte ayrıntılı bir Dilek Demiral analizi yapalım.

Gerçek olan bir şey var ki; Demiral, AK Parti içerisinde “İlçe Başkanı” olarak fazla benimsenmedi.

İşte şimdi bunun nedenleri üzerinde kafa yoralım…
 

Demiral’ı iyi tanırım…

Dobra bir genç kadındır…

Alengirli işleri sevmez.

Simsar siyasetçi değildir.

Para döngülerinin içerisine girmekten hoşlanmaz.

Siyaset yapmak için AK Parti’yi niçin tercih ettiği konusunda bile şaşırdığım bir isimdir Demiral

Dolayısıyla; ilçe başkanlığı süresi içerisinde “şuradan şu kadar götürelim, şu işadamının boğazına yapışalım, falanca yere büyükşehirden imar ayarlayıp bilmem kaç yüz milyar kopartalım” şeklinde beklentisi olanların bu beklentilerini boşa çıkartarak, partide “istenmeyen ilçe başkanı” olabilmeyi başarmış bir Silivrili’dir kendisi…
 

Son cümlede kullanmış olduğum kelimeye lütfen dikkat edelim...

Silivrili” dedim…

Dilek Demiral, Silivri’nin yerlisidir…

Hepimiz şunu biliyoruz ki; Silivri’de tabu haline gelen, yani mümkün olduğu kadar konuşmaktan ve telaffuz etmekten kaçınılan bir yerli-yabancı ayırımı var.

AK Parti, Silivri’deki dengeler üzerinden baktığımız zaman; barındırdığı ruh açısından “yabancı” ağırlıklı bir partidir.

İstisnasız bütün herkes için söylemiyorum tabi ki; ancak AK Parti içerisinde azımsanmayacak derecede “Silivri’yi ele geçirme hayalleri kuran” yerel siyasetçi var.

AK Parti Silivri İlçe Teşkilatı’nın üye sayısının yüzde 70 küsürünün doğu kökenli olduğunu daha önce de yazmıştım.

Şimdi lütfen hiç kimse “doğulu-batılı mı var hepimiz burada yaşıyoruz işte” türünden demogoji yapmaya kalkmasın.

Trakya bölgesinin bir takım sosyolojik gerçekleri var...

Silivri’de siyaset yapan doğu kökenli insanların büyük bir bölümünün “Silivri’nin kaynaklarını ele geçirme” hayalleri içerisinde olduğunu başta kendileri olmak üzere hepimiz çok iyi biliyoruz.

İşte AK Parti’de ciddi bir çoğunluğu oluşturan bu insanların, yerli kökenli bir ilçe başkanına hiçbir zaman sıcak bakmadıkları gerçeği söz konusu.

Bunların yüksek sesle söylenmesine ve yazılmasına kızacaklar belki ama kabak gibi gerçeğin ta kendisidir bu…

Dilek Demiral
biraz da bu nedenle benimsenmedi…
 

Sonuç olarak dün itibarı ile istifasını açıklayan ve evlilik hazırlığı içerisinde olduğunu söyleyen Demiral’a bundan sonraki hayatında mutluluklar diliyorum.

Herkes şunu çok iyi bilsin…

Dilek Demiral; görev süresi içerisinde namusuyla, şerefiyle, başı dik bir şekilde ilçe başkanlığı yaptı.

Harama bulaşmadı…

Siyasi hayatını bu işlere adayanlara sırtını döndü.

Bu yüzden başka türlü beklentileri olanlar tarafından sevilmedi.

Simsar siyasetçi olmadı...

Görevini bırakan her insanın arkasından bunu söyleyebilmek çok zor…

Helal olsun kadına…