Öncelikle bütün okuyucularımın Ramazan Bayramı’nı kutluyorum. Umarım bayramdan sonra sağlıklı ve güzel günlerde yine hep birlikte oluruz.

Bu bayramı evlerimizde sadece çekirdek ailemizle geçireceğimiz için internete ayıracak çok vaktimiz olacak. O nedenle sizlere fazla siyasete girmeden, kendimle ilgili küçük hikayeler ve yaşadığım anılardan bir bölümünü anlatmak istiyorum.

Gazetecilik mesleğine 1989 yılında 17 yaşındayken başladım.

Öğrencilik hayatımda çok yaramazdım. Okuduğum okulların altını üstüne getirirdim. Öğretmenlerimle papaz olurdum. En son Silivri Lisesi’nden Disiplin Kurulu kararıyla atıldığımda; öğretmenleri şikayet için gittiğim Ahmet Hakan Coşkun'u sahibi olduğu Silivri Haber Gazetesi’nde “gel bizim muhabirimiz ol” teklifi ile 18 Mayıs 1989 tarihinde mesleğe adımımı atmış oldum.

İlk yaptığım çalışma bir haksızlığı ortaya çıkarma haberiydi. Selami Değirmenci’nin belediye başkanlığı döneminde SHP’li Silivri Belediye Meclis Üyesi İbrahim Kara’nın inşaatına tanınan küçük bir imtiyaz, başka bir sıradan vatandaşın aynı kapsamdaki inşaatına tanınmamıştı. Ben de o vatandaşın yakınmalarını gazete sütunlarına taşımıştım.

O günden sonra sırasıyla Silivri Haber ve Hürbakış gazetelerinde muhabirlik, Hürbakış Gazetesi’nde daha sonraki yıllar genel yayın yönetmenliği, Günaydın ve Hürriyet gazetelerinde Silivri muhabirliği, Silivri’nin ilk özel radyo TV’si Marmara FM - TV’de haber müdürlüğü yaptım. Radyo TV haber müdürlüğü yaptığımda 21 yaşımdaydım. 1992 ila 1995 yılları arasında Uğur Dündar’ın yapımcılığını ve sunuculuğunu üstlendiği, Kanal D’de yayımlanan Arena adlı programa Silivri kaynaklı içerikler üretilmesi konusunda katkıda bulundum. Ünlü magazinci Kenan Erçetingöz’ün sahibi olduğu ve Türkiye’nin en çok okunan magazin portalı olan gecce.com’da sorumlu yazı işleri müdürlüğü, internetajans.com adlı haber sitesinde haber müdürlüğü, kadrosunun bir bölümü Ergenekon operasyonları kapsamında tutuklanan Yeniçağ TV’de haber merkezi editörlüğü ve program yapımcılığı-sunuculuğu, Bengütürk TV’de haber merkezi editörlüğü ile yine aynı kanalda Gülgün Feyman ile birlikte program yapımcılığı ve sunuculuğu, ayrıca dört ayrı dilde Türkiye ve Ortadoğu’ya yönelik yayın yapan 6 News TV’nin Türkçe masasında haber merkezi editörlüğü yaptım.

1997 yılında askerden geldikten sonra bir süre ticaret yapmayı denedim ancak beceremedim.

Son olarak 9 yıldan bu yana kendime ait olan supersilivri.com’u yönetiyorum.

Silivri’de şu anda 20 civarında "gazeteci" olarak da tabir edilen haberci arkadaşım var. İçlerinde en eskisi ve en tecrübelisi benim.

Benden daha eski olarak sadece Ahmet Refik Bek var. Ancak Refik Abi tam kapasite olarak aktif gazetecilik yapmıyor. Halen İYİ Parti'nin ilçe başkanlığı görevini başarıyla yürütüyor ve ticaret yapıyor. Dolayısıyla Silivri’de tam zamanlı aktif gazeteciler arasında en eskisi ve en tecrübelisi ben oluyorum.

Meslekte çeyrek asırı 6 yıl önce geride bırakmışım. Şu anda 48 yaşındayım. Bu konudaki en büyük avantajımın mesleğime çok erken yaşta başlamak olduğunu düşünüyorum.

Türkiye’nin en ünlü gazetecileri tarafından akredite edilen yani Silivri denilince “orada bizim Cem var” şeklinde hemen akla gelen tek isim benim.

Silivri’de bir ikincisi daha yok...

Varsa çıksın ortaya...

Supersilivri.com’da yayınlamış olduğum Silivri ile alakalı haberlerin bir bölümü 5 veya 10 dakika sonra kaynak gösterilerek ulusal medyada kullanılmaya başlanıyor.

Bu durum Silivri'de sadece supersilivri.com için geçerli. supersilivri.com; ulusal medya tarafından Silivri konusunda referans olarak kabul ediliyor.

Silivri’de ulusal haber ajanslarının muhabirliği yürüten arkadaşlarım var. Onlar da ulusal medyaya haber gönderiyorlar ve bu haberlerin bir bölümü gazete ve TV’lerle internet haber sitelerinde yayınlanıyor. Ancak bu haberler genellikle trafik kazası, yangın vs ağırlıklı oluyor. Silivri’de yaşanan skandal veya siyasi etkisi olan olaylarla ilgili haberler ulusal medya tarafından genellikle supersilivri.com’dan alınıyor.

Şimdi ben bunları niçin yazdım?..

Meslektaşlarımı elbette kötülemiyorum; ancak Silivri’de görev yapan 20 civarındaki “gazeteci” (!) arasında ne yazık ki eline kağıt kalem verdiğiniz zaman “Ali topu at” cümlesini imla hatası yapmadan yazamayacak olanlar var.

Bu işin gerçekten cıllığı çıkmış durumda...

İşte onlarla beni aynı kefeye koymaya kalkışan, Silivri'deki gazeteciler skalasının başını, sonunu, ortasını birbirine karıştıran bazı tecrübesiz siyasetçilere bir mesaj vermek istiyorum:

Silivri; yerel medya açısından çok aktif bir merkez…

Hiç abartısız Türkiye’de yerel medyanın en aktif ve en enerjik olduğu ilçe Silivri

Bu nedenle yerel medya ile ilgili olarak hatalı stratejiler oluşturmayın derim…

Lütfen stratejilerinizi gözden geçirin…