Silivri'de görev yapan yerel medyanın bir numaralı gündemi hiç tartışmasız siyasettir. Silivri'yi yöneten ve yönetmeye talip olan insanların yaptıkları, yapmadıkları, düşünceleri, tartışmaları, kavgaları, pazarlıkları tamamen halkın gerçekleri öğrenm

 Silivri'de görev yapan yerel medyanın bir numaralı gündemi hiç tartışmasız siyasettir.

Silivri'yi yöneten ve yönetmeye talip olan insanların yaptıkları, yapmadıkları, düşünceleri, tartışmaları, kavgaları, pazarlıkları tamamen halkın gerçekleri öğrenme hakkı çerçevesinde tarafımızdan titizlikle takip edilerek okuyucuya sunuluyor.

Bazıları sözüm ona aynı dönem eleştirdiğimiz siyasetçilere şirin gözükmek için tutunacak bir dal bulamayıp; "..efendim Silivri basını niçin Genelkurmay Başkanı'nın bilmemnesini yazmıyor, niçin Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın şusunu busunu yazmıyor, niçin Hükümet'in özelleştirme politikasını yazmıyor.."  gibi eleştirilerde bulunuyor.

Sevgili Silivrililer,

Biz yerel medyayız… Yani Silivri medyası

Bugün Başbakan'ı, Genelkurmay Başkanı'nı, Anayasa Mahkemesi Başkanı'nı, Hükümet'in çarpık çurpuk politikalarını zaten Hürriyet de,Milliyet de, bilmem ne gazetesi de yeterince yazıyor.

Bizim de onların peşinden gidip de aynılarını taklit ederek yazmamıza gerek olmadığını düşünüyorum.

Yerel medya ne iş yapar?

Yerel konuları yazar…

Yani Silivri'yi yazar…

Kaymakam'ı yazar, Belediye Başkanı'nı yazar, ilçedeki partileri yazar, okulları yazar, yerel yönetimin icraatlarını yazar…

Okuyucumuz da ulusal basında bulamadığı ayrıntıları bizde okur.

Bunu anlamayıp ve idrak edemeyip bize hala "Genelkurmay Başkanı'nı yaz, Hükümet'i yaz" diyen varsa kusura bakmayın ama o insanlar kalın kafalıdır…

Neyse efendim, Silivri'de yaşayan kalın kafalıları bırakıp konumuza gelelim isterseniz…

Evet, yerel medyanın bir numaralı gündemi siyasettir… Ancak, bunun dışında kültür sanat, yerel ekonomi, yerel eğitim sorunları ve yine yerel sağlık sorunları gibi konuların da ihmal edilmemesi gerektiğini düşünüyorum.

Hepimiz uyuşturucudan ve çeşitli zararlı alışkanlıklardan uzaklaşıp kültür vesanatla ilgilenen gençlerimizin olmasını hayal ederiz.

Piyano çalan, keman ve gitar çalan, resim yapan, kitap okuyan, tiyatroyapan gençler olsun isteriz Silivri'de…

Şimdi size parmakla gösterilecek ve avuçlarımız patlayana kadar alkışlanmayı hak eden bir grubu tanıtmak istiyorum.

Ahenk Sanat Kulübü adını mutlaka duymuşsunuzdur.

Bu kulübün çatısı altında halkoyunları oynayan ve çok başarılı olan gençlerimiz var. Elbette başka bir yazımda onlardan da bahsedeceğim.

Ancak bu sefer, Ahenk Sanat Kulübü Tiyatro Grubu'nu anlatmak istiyorum.

Cümbüş-ü Hospital adlı oyunu sahneledikleri zaman dikkatimi çekti.

Ali Solmaz adında 1979 doğumlu bir arkadaşımız var. Asıl mesleği matbaacılık.

Tiyatro O'nun hobisi…

Ama nasıl bir hobiyse bu… Oturup boş zamanlarında oyun yazıyor. Gençleri toplayarak onlara tiyatro eğitimi veriyor. Daha sonra hep birlikte Ali'nin yazdığı oyunu sahneye koyuyorlar. Ali bununla da yetinmiyor; oyunu hem yönetiyor hem de başrolünü oynuyor…

Genciyle, yaşlısıyla, kadınıyla, erkeğiyle, 18 Silivrili insanımız tamamen kendi yarattıkları bir oyunla yüzlerce kişiye beş kuruş para almadan tiyatro izletiyor.

Sevgili Okuyucularım,

Lütfen dikkat edelim; sadece sahneye çıkıp ezberledikleri kelimeleri okumakla yetinmiyor bu arkadaşlarımız.

Cümbüş- Hospital adlı bu muhteşem komedi Silivri'de yazıldı, Silivri'de kurgulandı, Silivri'de sahneye konuldu.

Sezar'ın hakkını Sezar'a verelim diyerek şimdi bu muhteşem ekibin tek tek isimlerini vermek istiyorum.

Ali Solmaz, Anıl Narinç, Aytuğ Fidan, Bahadır Mermertürk, Cihan Bilen,Çağatay Öztürk, Derya Çağan, Hürriyet Akdeniz, Mehtap Çalışkan, Melike Yıldız, Melis Sezen, Merve Solmaz, Merve Yapıcıoğlu, Özlem Ece, Samet Çalışkan, Sergen Akın, Tuğçe Çekiç, Tuncay Sarıçoban ve Yağmur Horoz

Aynı şekilde, yönetmen, yönetmen yardımcısı, makyaj, kostüm vb gibi tiyatronun olmazsa olmazları da yine bu arkadaşlar arasında paylaşılarak yerine getiriliyor.

Şimdi soruyorum; bu arkadaşlarımız en azından bir "helal olsun"u hak etmiyorlar mı?

Önümüzdeki hafta, yani 20 Haziran 2012 Çarşamba günü Esen İbak Eğitim ve Uygulama Okulu (KİPA arkası) Tiyatro Salonu'nda yine Cümbüş-ü Hospital adlı komedi oyununu sahneleyecekler.

Lütfen zaman ayırın ve gidin izleyin. Şaşkınlıktan küçük dilinizi yutacağınıza ve "bu kadarını beklemiyordum" dedikten sonra avuçlarınız patlayana kadar alkışlayacağınıza bahse girerim.

Yeri gelmişken, böylesine bir çalışmaya okulun salonunu açarak katkıda bulunan Silivri Lions ve Leo Dernekleri Esen İbak Eğitim ve Uygulama Okulu'nun arı gibi çalışkan Müdürü Mesut Özdoğan'a da buradan takdirlerimi sunuyorum.

Ve Sevgili Özcan Sütçüoğlu

Ahenk Sanat Kulübü'nü kurarak yönetimini üstlenen ve yüze yakın genç insanı kültürle sanatla bütünleştiren çok değerli arkadaşımı da buradan kutlamak istiyorum.

Sevgili Silivrililer,

Tiyatrocu arkadaşlarımı ısrarla size methediyorum çünkü gerçekten de  tahminlerin ötesinde güzel şeyler yapıyorlar.

Bu konu burada bitmeyecek…

Silivri'nin aydınlık yüzünü oluşturan tiyatrocu arkadaşları bütün Silivritanıyana ve takdir edene kadar ben yerel medya görevimi yerine getirmeye devam edeceğim.

Lütfen kafalarımızı kaldırıp çevremize şöyle bir bakalım.

Silivri'de güzel şeyler de oluyor…