Bundan tam 69 yıl önce gece saatlerinde Silivri’deki "Hüseyin’in kahvesi"ne gelen kamyon şoförü, bembeyaz yüzüyle içerdekilere “Sahildeki çalıların arası ceset dolu. Bir sürü insan kıyıya vurmuş, koşun canlıları kurtaralım” dedi.

Hava buz gibiydi. O yıllarda Silivri’de elektrik yoktu. Ancak sabaha doğru kamyon şoförünün tarif ettiği yere ulaşabilen Silivrililer'i korkunç bir manzara bekliyordu. Tüm sahil ceset doluydu. Hayatta olan birkaç kişi donmak üzereydi. Hemen yardımlarına koştular. Cesetler arabalara üst üste yığıldı…

Varna’dan Filistin’e yolculuk

3 Aralık 1940’ta Uruguay bandıralı Salvador Gemisi, Bulgaristan'ın Varna Limanı'ndan demir aldı. 20 metre uzunluğunda, 5 metre genişliğindeki 100 grostonluk yelkenli ahşap gemi, eski ve bakımsızdı. Yolculuk yapacak gücü yoktu ama aralarında çok sayıda kadın ve çocuğun da bulunduğu 352 yolcusunun tek umuduydu.

150 kişilik gemiyi dolduran 352 yolcu, Naziler'den kaçabilen Polonya ve Romanya Yahudileri ile henüz istila edilmemiş Bulgaristan’daki Yahudiler'di. Gemi 3 günlük yolculuktan sonra İstanbul’a ulaştı. Türk hükümeti limana giren Salvador Gemisi’ne ‘Burada daha fazla bekleyemezsiniz’ uyarısında bulundu. 6 gün seyir için uygun hava şartlarını bekleyen gemi 12 Aralık’ta akşamüzeri kılavuz kaptan Mustafa Eden ve sıhhiye memuru Muhittin Çalım eşliğinde limandan ayrıldı. Gece Silivri açıklarında patlayan fırtına, yaşlı geminin sonu oldu. Sürüklenen Salvador, Cambaz Burnu açıklarında karaya oturdu. Yıpranmış gövdesi parçalanan gemi, ambarlarındaki yolcularla birlikte battı.

 

Türk görevli de can verdi

Gemiyle batmaktan kurtulan yolcuların bir kısmı boğularak öldü. Karaya çıkabilen yorgun ve ıslak yolcuların çoğu ise donarak hayatını kaybetti. Kazadan, sadece 122 kişi sağ kurtulabildi.  

Resmi ölü sayısı 103 kayıp sayısı ise 120 olarak açıklandı. Kazada sağlık memuru Muhittin Çalım da hayatını kaybetti.

Cesetler Silivri’de gömüldü. Silivri ve civar köylerde oturanlar, kurtulan Yahudiler'e ellerinden geldiğince yardımcı olmaya çalıştı. Ancak jandarma kayıtlarına geçen tatsız olaylar da yaşandı. İddialara göre; ölüleri soyanlar, karaya vuran eşyaları yağmalayanlar oldu. Jandarma yakaladığı hırsızları mahkemeye sevk etti. Salvador’dan kurtulanlar ise İstanbul’a gönderildi.

1960’lı yıllarda, İsrail’den gelen bir heyet cenazeleri İsrail’e nakletti. 1974 yılında Kudüs’te ölenlerin hatırası için bir anıt mezar yapıldı.

Kaynak: İndependent Türkçe

Editör: TE Bilişim