Silivri Belediye Başkan Yardımcısı Elif Bilici benim çok eski arkadaşım. 1991 yılının Mayısayında tanışmıştık Elif'le… Ben 1972 doğumluyum, Elif 1977 doğumlu… Aramızda 5 yaş fark olmasına karşın, haşarılıktan dolayı çok sınıfta kaldığım için

 

Silivri Belediye Başkan Yardımcısı Elif Bilici benim çok eski arkadaşım. 1991 yılının Mayısayında tanışmıştık Elif'le…

Ben 1972 doğumluyum, Elif 1977 doğumlu…

Aramızda 5 yaş fark olmasına karşın, haşarılıktan dolayı çok sınıfta kaldığım için lisede bir süre aynı sıralarda bile oturmuştuk.

Hatta, bir keresinde çok konuşuyorum ve kendisini de konuşturuyorum diye dirsekleye dirsekleye sıradan aşağı devirmişti beni…

Elif çok dürüsttür ve  dobradır.. Hiç lafını esirgemez… Özcan Işıklar'la kavga ettiğimiz dönemlerde beni odasına kapatıp küfür kültürümüzün en nadide kelimelerini direk suratıma saydırmışlığı da vardır…

Kendisinin siyasi adımları ve göreviyle ilgili konularda karşılıklı çok uzun konuşmalarımız ve tartışmalarımız oldu. Elbette bu konuşmalar sırasında birtakım bilgileri de birbirimizle paylaştık. Bunlar asla kullanmadım. Ancak, bizzat kendisinden duymadığım, fakat gazetecilik maharetlerimi kullanarak edindiğim birçok bilgiyi yazılarımda kullandım doğal olarak.

Bunlardan dolayı da zaman zaman bana kızdığı olmuştur.

Hazır söz açılmışken, Elif'in fazla bilinmeyen bir özelliğini buradan ilan etmek istiyorum. Sesi çok güzeldir. Ve harika şarkı söyler. Daha çok Türk Sanat Müziği'ni tercih eder.

Uzun yıllar önce beni itekleye itekleye TSM korosuna şarkı söylemeye götürdüğü de olmuştur.

Buradan müzik konusunda yetenekli gençlere seslenmek istiyorum. İlk fırsatta koşa koşaElif Hanım'ın makamına gidin ve destek isteyin. Gerekirse kapısında yatın, ısrar edin ve kendinizi anlatın. İlk bakışta sert görünür ama yufka yüreklidir. Israr ederseniz mutlaka destek alırsınız…

Şimdi diyeceksiniz ki; bayram değil, seyran değil eniştem beni niye öptü…

Cem bu yazıyı niye yazdı?

İnanın bana hayatımda ilk defa sipariş bir yazı yazıyorum.

Bundan 3 ay kadar önce Elif aradı. 21 yıl öncesinden birlikte düşüp kalktığımız ortak bir arkadaşımızla sohbet ederlerken beni anmışlar. Söz döndü dolaştı; "Cem senden rica etsem arkadaşlık üzerine bir yazı yazar mısın" dedi.

Ben öyle duygusal ve insani yazılar yazamam. Allah o yeteneği bana bahşetmemiş. Sadece siyasi yazılar yazabiliyorum. Ama "denerim" dedim çeyrek asırlık arkadaşıma.

Arkadaş hatırı için çiğ tavuk yenir ya…

Yazdım işte…

Elimden bu kadarı geldi…

Hazır söz açılmışken, biz Elif'le iki ay önce bir konuda bugünün tarihi üzerine iddiaya girmiştik.

Ben kazandım.

Kendisine bu satırlardan hatırlatayım dedim…