Sevgili Silivrililer,

29 Ekim kutlamaları kapsamında tören alanında ve herkesin gözü önünde yaşanan bir bölünmüşlük görüntüsünü ve sebebini buradan size anlatmak istiyorum.

Olayın kahramanı en yazık ki CHP Silivri İlçe Örgütü

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları kapsamında; her yıl olduğu gibi 28 Ekim günü saat 13:00’de Atatürk Anıtı’na çelenkler sunuldu.

AK Parti, çelenk sunumu için Atatürk Meydanı’na bir bütün halinde geldi…

MHP, bir bütün halinde geldi…

İYİ Parti, yine bir bütün halinde geldi…

Ancak CHP, iki ayrı grup halinde, birbirinden kopuk ve parçalanmış vaziyette, iki başlı bir görüntü ile Atatürk Meydanı’na giriş yaptı.

Ben de bu parçalanmışlığın ve kopukluğun nedenini araştırdığım ve şu olayla karşılaştım:

Çelenk sunma töreni için önceden ilan edilen saatte partililer CHP ilçe binasında toplanıyor.

Ancak, bina içerisinde Özcan Işıklar taraftarları bir başka bölgede, Selami Değirmenci taraftarları ise başka bir bölgede oturarak beklemeye başlıyor.

İlçe Başkanı Suna Göçengil, Değirmenci ve arkadaşlarına haber vermeden, sadece Işıklar taraftarlarını yanına alarak tören alanına doğru hızlı adımlarla yürüyor.

Değirmenci ve arkadaşları ise bu durumu fark eder etmez hemen yerlerinden kalkarak tören alanına doğru hareket ediyor.

Dolayısıyla her iki grup arasında 300 metre kadar bir mesafe ile tören alanına giriş yapılıyor.

Evet Çok Değerli Okuyucularım,

28 Ekim tarihinde tören meydanında protokol ve vatandaşların gözleri önünde ikiye bölünmüş bir görüntü oluşmasının sebebi aynen bu şekilde…

Silivri CHP’deki bu dağılmışlığın tek sorumlusu İlçe Başkanı Suna Göçengil’dir…

Göçengil, görev süresi boyunca bir ilçe başkanına yakışan ve bir ilçe başkanından beklenen kucaklayıcılığı, toparlayıcılığı göstermeyi tercih etmedi.

Göçengil, tamamen musluğun başındaki Özcan Işıklar’ın kişisel siyasi menfaatlerine göre partiyi yönetmeyi tercih etti.

Üstelik, CHP’nin Silivri’de zarar görmesi pahasına bile olsa bu tutumunu sürdürmekte ısrar etti.

Suna Göçengil, bugün belki kâğıt üzerinde CHP Silivri İlçe Başkanıdır.

Ancak partililerin vicdanında; Özcan Işıklar A.Ş.’nin bir çalışanı, Işıklar’ın kişisel siyasi menfaatlerinin militanıdır…

Ve olan da ne yazık ki CHP’ye olmaktadır…