Bir idealist adam çıkıp da bütün Türkiye’deki belediyecilik anlayışını değiştirebilir mi?

Bence değiştirebilir…

Önce kendi belediyesinden başlar…

Arkasından komşu belediyeler kendisini örnek almak durumunda kalır.

Ve bu süreç giderek bütün ülkeye yayılabilir…

Konuya geçmeden önce şunu belirtmek durumundayım ki;

Bu yazı asla bir yağcılık yazısı değildir…

Çünkü ben, bu yazıyı hem bir gazeteci hem de “Volkan Yılmaz’a oy vermemiş bir vatandaş” olarak yazıyorum.

Sadece doğru olduğu için yazıyorum…

Hatırlarsanız bundan yaklaşık 20 yıl kadar önce bütün belediyeler sırayla çöp toplama hizmetlerini özelleştirmeye başlamıştı.

Gerekçe olarak özelleştirmenin maliyeti azaltması gösteriliyordu.

Ancak yıllar içerisinde çöp toplama şirketlerine ödenen çok yüksek rakamlar belediyelerin kanını kurutmaya başladı.

Çöp ihaleleriyle ilgili dedikodular ayyuka çıkıyordu...

Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, 10 ay önce mazbatasını alarak kolları sıvadıktan sonra çöp toplama hizmetini yarısından bile ucuza mal edeceğini anlattı.

Anlatmakla da kalmadı rakamları önümüze koydu...

Yılbaşı itibarıyla çöp toplama hizmetinin özelleştirilmesinden vazgeçerek belediye bünyesindeki maaşlı çalışanlarla bu hizmeti vermeye başladı.

Çöp toplama ve diğer tasarruf tedbirleriyle birlikte aradan geçen 10 aylık süre içerisinde Silivri Belediyesi’nin kasasında kalan paranın miktarı neredeyse 20 milyon TL’yi bulmak üzere…

Bu para tüyü bitmemiş yetimin parası...

Bugün gazetelerde bir haberle karşılaştık; komşumuz Çatalca Belediye Başkanı Mesut Üner de Volkan Yılmaz’ı örnek alarak çöp toplama hizmetini belediye bünyesinde yapmaya karar vermiş.

Diğer komşumuz Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün de çöp toplama işini artık belediye olarak kendilerinin yapacağını açıkladı.

Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli, çöp toplama hizmeti aldıkları şirkete Silivri Belediyesi’ni örnek göstererek aylık 3 milyon TL üzerinden yaptığı ödemeyi 1.5 milyon TL’ye düşürdü.

Çatalca, Büyükçekmece ve Avcılar belediye başkanları; Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz’ı örnek aldı.

Burada herkesin dikkatini çekmek istediğim bir nokta var.

Volkan Yılmaz henüz 10 aylık bir belediye başkanı, Hasan Akgün ise 40 yılı aşkın bir süredir hayatını bu işe adamış bir belediyecilik duayeni.

Volkan Yılmaz, Hasan Akgün’ün değil de; Akgün, Yılmaz’ın izinden gitmek durumunda kalıyorsa bunun sebeplerini iyi düşünmek lazım…

İşte ülkücülük budur…