Silivri Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü'nde 2011- 2015 yılı sonuna kadar çalıştığını belirten İlhan Alkılıç, siyasi bir baskı sonucu ve gördükleri usulsüzlükleri yetkililere bildirdikleri için tek taraflı olarak işten çıkarıldığını idda etti. 

Gazete Manşet'i ziyaret eden İlhan Alkılıç ciddi İddalar da bulundu.

Alkılıç'ın iddiaları şu şekilde:




İşten çıkmam için siyasi Mobing uygulandı.

Çalıştığım süre zarfında, çalışan diğer arkadaşlar olsun üstlerim olsun hepsi tarafından sevilen sayılan bir kişiydim diyen Alkılıç ciddi iddalarda bulundu. 

Genel seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisinin milletvekili aday adaylarından Selami Değirmenci'yi desteklediğimiz, broşürlerini dağıttığımız için SilivriBelediye Başkanımız tarafından bize karşı kötü muamele yapılmaya, psikolojik baskı ve mobing uygulanmaya başlandı. 

Bu doğal olarak benim işime yansıdı, vasfıma uymayan birim işleri yaptırmaya başladılar. Ben normalde peyzaj işleri yaparken, sulama işlerine veya gece görevlerine vermeye başladılar. Bu zorunlu görevlendirmeler sonucu sağlık problemlerim oluşmaya başladı, işden kendim istifa etmişim gibi bir yazı düzenlenerek önce istifaya zorlandım ama bu istifa dilekçesini imzalamadım. İmzalamadığım istifa dilekçesine rağmen beni işten çıkardılar yaklaşık bir yıldır işsizim.

Bu süreçte istifa etmem için beni zor ve agır şartlarda çalıştırdılar ve geçen bu sürede ciddi saglık sorunları yaşamaya başladım. Tek taraflı olarak beni işten çıkardılar saglık sorunuda yaşadığım için bundan dolayı da iş bulamıyorum. 


İşten çıkarılmam siyasi bir olaydır

İşten çıkarılmamın sebebi ilk olarak siyasi boyuttur, ikinci olarak ise Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar ve Silivri Belediye Başkan Yardımcısı Hasan Solak’ın bana tavırlarından dolayı. Kişisel olarak Hasan Solak’ın bana bilerek bu işleri yaptırdıklarını düşünüyorum. 

İşten çıkartılırken ben kendi isteğimle ayrılmadığım halde; Gerekçe olarak da  Selami Değirmenci'ye verdiğim desteği bana bizzat söyledi ve bundan dolayı çıkarttı. 

Özcan Işıklar hatta bana ''Bu insan Milletvekili olursa sana ne gibi bir faydası olacak ki sen bu adamı destekliyorsun'' diye kendisi söyledi. 

Hatta bundan dolayı ben diğer Milletvekili adaylarımızı aradım kendilerine yaşanan olayları anlatarak Özcan Işıklar'ın söylemlerini dile getirdim. 

Ben bizzat vekil adaylarımızı park bahçeler müdürlüğümüze çağırdım onlarda geldiler, ama ben hayatımda görmediğim rezilliği yaşadım. 

Park Bahçeler Müdürü Zerrin Budak yanımıza gelip Milletvekil adaylarımıza siz ne arıyorsunuz burada deyip, müdürlükte bulunan arkadaşlarımıza işlerinin başlarına dönmelerini emretti. 

Sabah mesai başlamadan Milletvekili adaylarımızın arkadaşlarımız ile kaynaşmasını istediğim için Özcan Işıklar ve Hasan solak tarafından aşırı tepki ile karşılandı. 

Hatta ben Değirmenköy’de çalışırken şuan ki Belediye başkan Yardımcısı Bora Balcıoğlu beni bira araçla alaral ilçe başkanına götürdü. İlçe Başkanı da beni azarlayarak, sen kimsin Milletvekili adaylarını çağırıyorsun dedi. İlçe Başkanı tarafından da aşağılandım ve hakarete uğradım.

Bizler partimize hizmet etmek için, vekillerimiz ile bir arada olmak istediğimiz için resmen milletvekili adaylarımız oradan kovuldular. 

Cumhuriyet Halk Partisi içeriden parçalandı. Partili olan arkadaşlarımız defalarca işten çıkarıldı, kim partiye hizmet ettiyse işten atıldı ben bunun mantığını anlaya bilmiş değilim. Kim diğer partilerden geldiyse onlar şuanda belirli bir konuma yükseldi ama kendi partililerini işten attılar. 




"Partisine bu kadar düşmanlık yapan bir Başkan görmedim"

Partisine bu kadar düşmanlık yapan bir başkan bu zamana kadar kimse görmemiştir, partiye ihanet ediyor, partililere ihanet ediyor.

Ben bundan sonra hukuki yoldan hakkımı arayacağım. Başkan Yardımcılarının çoğu kirli oyunlar oynuyor ve onların nerelerden geldiklerini herkes çok iyi biliyor. Yaşadığımız sıkıntıları biz genel merkezimize, İl başkanlığımıza şikâyet ettik. 

Ben Silivri İlçe Başkanlığına 110 kişi getirip üye yapan, hizmet eden bir insanım.  


"Çalışanları kendi isteği ile çıkarıldı gösterdiler"

2013 yılında bütün personeli kendi isteği ile işten çıkarılmış gösterdiler, oysa ki yıl içerisinde 2 adet taşeron firma olarak ihale yapılmış.

Ben çalıştığım süre zarfında 3 farklı firma ile çalıştırıldım. 2013 yılında bütün personeli kendi isteği ile çıkış göstermişler, bu zaten büyük bir usulsüzlüktür. 

Çıkış verildiği zamanlarda bütün personel görevinin başında çalışıyordu, sadece ihalede karışık bir şeyler olmuş diye tekrardan ihale yapıldı, bundan dolayı hatta belediye 25 bin TL tazminat davası açtı. Ama personelin hepsinin çıkışlarını göstermişler. Şuanda bunun düzeltilmesi yönünde çalışmalar vardı. 

Bunların yanı sıra farklı yerlerde çalışıp Silivri Belediyesi'nden parasını alan da var.

Silivri belediyesinde çalışıp fabrika gibi yerlerden maaşını alanlar da var. 


"Maaşımdan kesilen parayı ödemediler"

Bunun yanı sıra benim maaşıma haczi işlemi gerçekleşmişti, benim maaşımdan her ay kesinti yaptılar gelen hacizi ödemek için, ama parayı hukuk bürosuna yatırmamışlar. Avukatlar beni arıyor ''neden parayı yatırmıyorsunuz'' diye, ben de nasıl olur dedim benden her ay bu para kesiliyor. Hatta avukat muhasebeden sorumlu kişiyi aradı ve bu para bu akşam mesai saatine kadar yatmazsa hakkınızda işlem yapacağız dedi. Aynı gün parayı hukuk bürosuna ödediler.

Park bahçelerin muhasebesi ile ilgilenen iki arkadaş var bunları Özcan Başkan Çorlu’dan getirdi. Kendisi orada Başkan Yardımcılığı yaptığı dönemde onunla birlikte çalışmışlar. Park Bahçelere gelen paralar tamamen bu insanların elinden geçiyor. 

Hatta şuan da bir bilği var, bazı ihalelerin el altından onların aldığını söyleniyor bunu park bahçeler biriminde çalışan herkes konuşuyor, ateş olmayan yerden duman çıkmaz derler. 





Belediyenin imkanları ile özel işler mi yapılıyor?

Bu ihalelere girmenin yanı sıra başka yerlere ücret karşılığında Silivri Belediyesi’nin imkânlarını, araçlarını malzemelerini kullanarak iş yapıyor. 
Belediyemizin yetki alanı dışında kalan özel sitelere özel alanlara peyzaj çalışmaları yapıyor bu arkadaşlar ve güzel paralar alınıyor. Kimin parası ile alınıyor bu malzemeler tabi ki vatandaşın vergileri ile ödediği paralarla. 

Hizmet bekleyen kendi vatandaşına hizmet vermiyor özel işlerle belediyenin imkanlarını kullanarak iş yapıyor bu insanlar.
Halktan vergi olarak toplanan paralarla vatandaşlar hizmet bekliyor ama onlar park yapılması için ayrılan yerleri başkalarına peşkeş çekiyorlar. 


Belediyede büyük vurgun İdiası

Silivri Belediyesi'nin resmi plakalı araçları var, bir de kiralık olan araçları var. Resmi plakalı araca binen ve mesai saati içinde olan bazı kişiler görev kartı boynundayken içkili bir şekilde vatandaşlar tarafından yakalandı ve şikayet edildi. 

Bazı çalışanlar belediyeden çaldıkları mallar ile kendi evinin önüne park yapıyor. Bir de bu insanlara şahsi olarak kullanması için araç tahsis ediyorlar.


Sulama araçlarında usulsüzlük iddiası

İhale ile park bahçelerin sulama tankerlerinin yeşil alan ve bahçeleri sulaması için alınan tankerler usulsüzlük yapıldığını tespit ettik. Bu usülsüzlüğü gerekli yerlere bildirdik. Çalışanlar su tankerlerinin üzerinde bulunan mühürleri söküp el yordamı ile sayaçların ayarları ile oynuyorlar ve sulama yapmadıkları halde sulama yapılmış gibi gösteriyorlar. 

Hasan Solak bu konu ile alakalı bir gece baskın yaparak bunu tespit etti ve fotoğraflarla belgelediler ama yinede bir işlem yapılmadı. Bu olayların bir çoğundan Özcan Işıkların haberinin olmadığını tahmin ediyorum.


Mazot tankerlerinin tonlarca mazot çaldığı İdiası

Silivri belediyesi araçlar amirliğine dışardan tankerle mazot getiren araçlar sürekli eksik mazot boşalttılar. Biz çalışanlar bunu defalarca takip edip yakaladık bunu ceptelefonlarımızla kayıt altına aldık. Birim başkanlarımıza ve sorumlularımıza söylediğim de ise ''size ne parasını siz mi ödüyorsunuz''? diyerek sürekli azar işittik. 

Bizim suçumuz sadece bunları söylemek ve uyarmak mı? Biz dürüst davranıp belediyemizi bu hırsızlardan korumak için başkanımıza her defasında bilgi verdik ama bize inanmak yerine onlara inanıp güvenmeyi tercih etti.

Bunların dillendirilmesinden başkan çok korkuyordu. 

Biz bunları sürekli başkana anlattık, bu konular hakkında başkan beye bilği verdik yapılan usulsüzlükleri hırsızlıkları hep anlattık ama biz kötü olduk. Burada personel ne kadar suçlu ise yönetim ve birim sorumlularının da o kadar suçu var. 

Silivri Belediyesinin hizmet alanı içerisinde olamayan yerlere Zerrin Hanım hizmet nasıl götürüyor?

Daha sonrasında da belediye de açıklar oluyor, kendileri hizmet yapıyorlar paralarını alıyorlar ama hizmetin nereye yapıldığı ile ilgili soru işaretleri kalıyor. 

Bunun yanı sıra benim partim ile ilgili bir durum ya da bir organizasyon söz konusu olduğunda ben bu organizasyonlarda görev almak istediğimde Zerrin Hanım izin vermiyordu, Özcan Başkan’ı aradığımda kendisi direk izin veriyordu. 

Zerrin Hanım’ın bizler kimlere nereye hizmet ettiğini çok iyi biliyoruz. 

Altı bin adet tanesi altı yüz TL’den alınan ithal ağaçların hepsi ekilmiş olarak gözüküyor. Ama ağaçlar piyasada yok.  

Evraklarda çimlendirme yapılmış olarak görünüyor ama uygalamada çimlenmiş alan yok, işten çıkartıldık dan sonra beni aradılar '' 3 bim metre çimlendirilmiş alan görünüyor sen nerede oldugunu biliyormusun diye sordular. Bende böyle bir alan olmadıgını söyledim . Daha sonra tekrar aradılar ''bu olayı unut kimseyede birşey söyleme bir karışıklık olmuş'' dediler.




"Hasan Solak bizi 3 ay sürgüne yolladı" iddiası

Başkan Yardımcısı Hasan Solak bizi 3 ay sürgüne yolladı.

''size ceza verdim gözüm sizi görmesin'' diyerek bizi Gümüşyaka da bulunan gölet'in oraya her sabah saat 8 de araç bıraktı mesai bitimi saat 17 de bizi aldılar. Hiç bir iş yapmadan bütün gün orada soğuk da aç susuz oturduk.

Bunun yanı sıra şuanda çalışanlar sezonluk işçi olarak gözüküyor, herhangi bir sözleşme yok arada, bunların hesabını nasıl verecekler. Ben hukuk çerçevesinde elimden geleni yapacağım, hakkımı arayacağım” şeklinde konuştu. 

İdda edilen suçlamalar çok ciddi boyutta ve işten çıkartılan işçiler bununla ilğili hertürlü bilği belge ve görüntüler elimizde mevcut, bu belgelerin hepsini suçduyurusunda bulunduk ve mahkemeye vereceğiz dediler.

İddalarının hiç birinin asılsız ve iftira olmadığını belirten İlhan Alkılıç, ''hodri meydan Özcan Işıklar ve Hasan Solak gelsinler karşıma basının önünde bu iddalar yalan desinler bende herkesin önünde bunları ispatlayayım diyerek çağrıda bulundu.

Kaynak: GAZETE MANŞET




 
Editör: TE Bilişim