Eleştiri demokrasilerin olmazsa olmazıdır…

Ancak toplum önünde eleştiri yapacak insanların da belirli bir kültür ve bilgi birikimine sahip olması gerekir.

Eleştiri bilgidir…

Eleştiri tecrübedir…

Eleştiri kültürdür…

Eleştiri zekâdır...

Sırf eleştiri olsun diye “gözünün üzerinde kaşın var” anlayışıyla, adeta taciz etmek için yapılan, akıl ve mantık içermeyen eleştiriler; yapan kişiyi toplum önünde komik duruma düşürür…

Şimdi lütfen vereceğim örneği dikkatlice okuyalım…

Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz daha ilk göreve geldiğinde vatandaşın çayı 1 TL’ye içebilmesini arzu ettiğini söylemişti.

Ancak çay bahçelerinin tamamına yakını ticari işletmecilerin elinde olunca bunu sağlayabilmek de kolay değildi.

Başkan Yılmaz da iki adet alternatif üretti…

Bunlardan birisi Silivri Belediyesi’ne ait olan tarihi Kale Park Tesisleri’ydi…

Belediye tarafından yeniden düzenlenerek yapılandırılan Kale Park Tesisleri’nde yaz mevsiminden itibaren çay ve su vatandaşlara 1 TL’den satılacak.

İsteyen buraya gelecek, isteyen de sahildeki çay bahçelerine gidecek…

Yine Boğulca Deresi'nin eski sanayi tarafında bulunan Vakkas Köprüsü’nün geniş alanlı yaya kaldırımına da küçük bir kafeterya monte edildi.

Vakkas Kafe” adı verilen bu kafeterya kısa bir süre sonra faaliyete geçecek.

Özel şahıslara verilmeyerek Silivri Belediyesi tarafından işletmesi yapılacak olan Vakkas Kafe’de de yine çay ve su vatandaşlara 1 TL’den satılacak.

Bunların duyulmasından sonra “vay efendim gözünün üzerinde kaşın var” korosu sosyal medya üzerinden harekete geçti.

Yapılan eleştiri de; “yan tarafta çayı 1.5 TL’den satan ve devlete vergi veren, işyeri kirası ödeyen esnaf var, onların yanına tesis açıp 1 TL’den çay satamazsınız...” şeklindeydi.

Bu düşünceyi akıl ve mantık süzgecinden geçirdiğiniz zaman mantıklı bir dayanağı olmadığını ve sadece basit bir “laf cambazlığından” ibaret olduğunu görüyoruz...

Çünkü…

Merak ettim ve inceledim...

Vakkas Kafe’nin yakınında; bir tanesi 100 metre karşıda, diğeri de 200 metre aşağı tarafta olmak üzere iki adet “kahvehane” yani diğer tabirle “kıraathane” var…

Bunların dışında da o bölgede çay satan başka bir esnaf yok...

Hepimizin de bildiği gibi kahvehanelere sadece erkekler gider…

Kafeterya ise bir aile mekânıdır

Dolayısıyla, bırakın 100 metre mesafeyi; yan yana da açsanız, karşı karşıya da açsanız; kahvehanenin müşterisi ayrıdır, kafeteryanın müşterisi ayrıdır…

Belediyenin açtığı 10 kişilik küçük bir kafeteryanın herhangi bir mahalle kahvehanesiyle rekabeti söz konusu olamaz.

Elimizi vicdanımıza koyalım…

Konuşurken, yazarken, sosyal medyada düşüncemizi açıklarken biraz mantıklı olalım..

Mantıklı olalım ki insanlar düşüncelerimize değer versin ve onları ciddiye alsın…